Bluma Zeigarnik’in 1920'lerde keşfettiği "Zeigarnik Etkisi," tamamlanmamış veya yarım kalmış işlerin zihnimizde tamamlanmış işlere kıyasla daha kalıcı bir şekilde yer ettiğini ortaya koyan bir olgudur. Bu etki, yalnızca günlük yaşamın sıradan detaylarında değil, aynı zamanda duygusal ve maddi dünyamızda da derin izler bırakır.

Birçoğumuz, gün sonunda yapılacaklar listemizdeki işlerin büyük kısmını tamamlamış olsak bile, tamamlanmamış birkaç işin zihnimizi kurcaladığını fark ederiz.

Örneğin, bir roman ya da senaryo yazmaya karar verdiğinizi düşünün. İlk birkaç bölümü büyük bir hevesle yazarsınız, ancak işlerin yoğunluğundan veya başka sebeplerden dolayı yazma işi yarım kalır. Aradan aylar geçse bile, o yarım kalmış romanın tamamlanmamış hali sürekli aklınıza gelir. Hatta yazdığınız diğer kısa hikayelerden veya tamamladığınız projelerden daha fazla zihninizi meşgul eder.

Yine bir başka örnek, bir dizi veya film serisi izlerken karşımıza çıkar. Şayet dizi yarım kalmışsa, yani son sezonu ya da final bölümü henüz yayınlanmamışsa, tamamlanmış dizilerden daha fazla o diziyi düşünür, akıbetini merak ederiz. Aynı şekilde, bir kitap okuyorsak ve yarıda bırakmak zorunda kalmışsak, zihnimiz bu yarım kalmışlıkla başa çıkmak için tekraren o kitabı hatırlar, kişiyi huzursuz eder. Hele de yapılacaklar listesine aşırı sadık ve mükemmeliyetçiyseniz…

İşte bu duruma ‘Zeigarnik Etkisi’ deniliyor.

Peki Nedir Bu Etki?

‘Zeigarnik Etkisi’, tamamlanmamış görevleri tamamlananlara göre daha iyi hatırlama eğilimini ifade eder. Bu etkiyi basitçe yarıda (yarım) bırakmak, bırakılmak olarak da tarif edebiliriz.

Örneğin, sınavdan sonra yanlış yapılan sorular daha net hatırlanır. Aşk hayatınızda da Zeigarnik Etkisi devreye girer. Bir ilişki çeşitli sebeplerle hele de her şey iyi giderken yarıda kesildiğinde, o kişiyi unutmak neredeyse imkansızdır. Hafızamız, tamamlanmamış duygusal bağları hatırlamak için çalışır.

Duygusal Alanda Zeigarnik Etkisi

Duygusal yaşamımızda Zeigarnik Etkisi, özellikle ilişki dinamiklerinde belirgin hale gelir. Bitmemiş ya da yarım kalmış ilişkiler, tamamlanmış olanlardan çok daha fazla zihnimizi meşgul edebilir. Örneğin, ani bir şekilde sona eren bir ilişki, kişide kapatılmamış bir hesaplaşma duygusu yaratır. Bu durum, ilişkiye dair soruların cevapsız kalmasına ve kişinin sürekli olarak bu yarım kalmışlığı düşünmesine neden olur. "Neden böyle bitti?" veya "Eğer böyle olmasaydı ne olurdu?" gibi sorular, kişinin zihin dünyasında dönüp durur ve bu soruların cevapsız kalması, Zeigarnik Etkisi'nin bir yansımasıdır.

Bu etki aynı zamanda kaybedilen fırsatlar veya gerçekleşmeyen hayallerde de görülür. Örneğin, bir kişi hayatında büyük bir adım atmak için cesaretini toplayamamışsa, bir fırsatı değerlendirememiş ya da bir hayalini gerçekleştirememişse, bu yarım kalmışlık kişinin zihninde sürekli olarak tekrar eder. Kaçırılmış fırsatlar, zihnin kapanmamış hesapları haline gelir ve bu durum, kişinin gelecekteki kararlarını da etkileyebilir. 

Ffa2C138 F740 457B Ba28 D314638179Fa

Maddi Alandaki Etkisi

Zeigarnik Etkisi, duygusal dünyamızın yanı sıra maddi yaşamımızda da önemli bir rol oynar. İş dünyasında, yarım kalan projeler veya tamamlanmamış iş süreçleri, yöneticiler ve çalışanlar üzerinde derin bir etki bırakır. Örneğin, bir şirket büyük bir proje başlatır ve bu projeyi çeşitli nedenlerle tamamlayamazsa, bu yarım kalmışlık sadece finansal değil, aynı zamanda psikolojik bir yük de yaratır. Bu durum, projeye dahil olan tüm paydaşların zihninde kalıcı bir yer eder ve bu proje, tamamlanmış projelerden daha fazla hatırlanır.

Aynı şekilde, kişisel finans dünyasında da bu etki kendini gösterir. Bir kişi yatırım yapma kararı alır, ancak yatırımını tamamlamadan veya planladığı finansal hedefe ulaşmadan süreci yarıda bırakırsa, bu durum kişinin zihninde sürekli bir endişe kaynağı olabilir. Bu yarım kalmış finansal hedefler, tamamlanmış olanlardan daha fazla zihni meşgul eder ve kişinin finansal karar alma süreçlerini etkileyebilir. 

D A L L· E 2024 09 01 14.20

Politik Perspektif

Zeigarnik Etkisi, siyaset sahnesinde de kendini güçlü bir şekilde gösterir. Bu etkinin en belirgin örneklerinden biri, siyasi liderlerin yarım kalmış projeleri veya yerine getirilmemiş vaatleridir. Bir lider seçim döneminde büyük bir reform sözü verdiğinde, ancak bu reformu gerçekleştirmeden görev süresi sona erdiğinde, seçmenler bu yarım kalmış vaadi tamamlanmış projelerden daha çok hatırlama eğiliminde olur.

Buna yakın geçmişteki en net örnek Barack Obama’dır.

Obama başkanlık dönemi boyunca sağlık reformu üzerine yoğunlaşmıştı. 'Obamacare' olarak bilinen bu reform, onun en büyük vaatlerinden biriydi. Ancak reformun tam anlamıyla uygulanamaması ve sonrasında gelen tartışmalar sözünü verip yaptığı yürürlüğe koyduğu projelerden çok, yapamadığı o vaatle akıllara kazındı.

Türkiye’den de benzer bir örnek vermek gerekirse, eski başbakanlardan Adnan Menderes'in yarım kalan projeleri hafızalarda yer etmişti. 1950'lerde Türkiye'yi sanayileştirme ve altyapı projeleriyle modernleştirme yolunda büyük adımlar atmayı planlayan Menderes, 1960 darbesiyle görevden alındığında birçok projesi yarım kalmıştı. Bu yarım kalmışlık, Menderes’in gerçekleştirdiği projelerden daha fazla hatırlanmasına sebep olmuştur.

Siyasi partiler de bu etkinin çoğu zaman bilincinde olmadan, rakibinin yarım kalmış işlerini seçmenleri mobilize etmek için kullanıp, yeni seçim kampanyasında merkezine alarak, seçmenlerin zihinlerinde bu projeyi canlı tutar ve diğer tarafı aşağıya çekerler.

'Yarım Kalmışlık' Hissinden Nasıl Kurtulunur?

İlk adım, tamamlanmamış görevlerle yüzleşmektir. Buna hangi işleri bitirmediğinizi belirlemekle başlamalıdır. Hemen ardından o işlerin öncelik sırası belirlenmeli, aciliyet sırasına göre tamamlanmalıdır.

Şayet listenizdeki yarım bırakılan işler kararlı olmanıza rağmen gözünüzde hala büyüyorsa, onları parçalara ayırmak ve her bir parça için zaman hedefi koymak yükünüzü hafifletecek, isteksizliğini yok edecektir.

Yarım işleriniz sizi hala korkutuyor, eliniz o işe bir türlü gitmiyorsa sakinleştiren alışkanlıklarınıza yönelmelisiniz. Bu bir meditasyon olabilir ya da dua… İşe başlamak, Zeigarnik Etkisi’ni azaltır, ilk adımı attığınızda bitirmek daha kolay hale gelir.

Zeigarnik Etkisi’nden kurtulmak için adımlar atmak önemlidir. Ancak ve ancak yarım kalan işleri tamamlayarak beyninizdeki bu yükten kurtulabilirsiniz.

Yok şayet konu ‘yarım kalan bir aşk’, ‘söylenememiş bir söz’ ise başka yönlere kanalize ederek kendinizi bu baskıdan, zihin meşguliyetinden kurtarmanız gerekir!

Çoğu zaman tamamlanmamış olan her ne ise, tamamlanmış olandan çok daha fazla akılda kalır.