Yazı için Murat Ağırel ve Timur Soykan ile ilgili mahkemenin vereceği kararı bekledim.  Hani çok ağır suç işlemişler gibi sabah saatlerinde evlerine yapılan baskınla gözaltına alınıp mahkemeye sevk edilen gazeteciler..

   Mustafa BAĞDİKEN
   Gece yarısını da geçen bir süreç sonunda savcılığın tutuklanma istemiyle sevk ettiği mahkeme, iki gazeteciyi yurt dışı yasağı ve adli kontrolle serbest bıraktı.
   Gazetecilere yönelik bu baskılara ne ad verirseniz verin ama artık birçok alanda olduğu gibi, daha önce de birçok alanda olduğu gibi “Dünya bizi kıskanıyor” dan, “Dünya bizi hayretler içinde gülerek izliyor” dönemine geldik.
  Bir araştırma yaptım. 2024 verileriyle, Dünya Basın Endeksi’nde Türkiye 180 ülke arasında 149. Sıraya kadar gerilemiş.
   Türkiye’de ve Dünyada gazetecilik yapmanın en önemli birinci sorumluluğu halkı bilgilendirmek.
  Fakat artık bizde bir yanda siyasi baskılar, pes edip sık sık değişen medya sahipliği sorunları bir yana, haber peşinde koşarken sansürle, dava tehditleriyle veya işten çıkarılma korkusuyla karşı karşıyasınız.
  Tüm bunlara rağmen cesur gazeteciler yok mu? Elbette var.. Onların bir kısmı da gazetelerde kendilerine yer bulamayınca bağımsız platformlardan sosyal medyadan seslerini duyurmaya çalışıyor.    
  Bakın, baskılar sonucu ne yazık ki ülkede meslek “yandaş medya” ya da “tetikçi medya” gibi etiketlerle büyük bir hızla güven kaybına uğramış durumda.
   Gazetecilikte özellikle bu dönemde ne kadar doğruyu söylesen, ne kadar doğruyu yazsan bile yine de hedef olabiliyorsun. Daha doğrusu hedef gösteriliyorsun. Sadece gazeteciler değil, gazete sahipleri de öyle. Medya dünyasında neler gördük neler..
   Kısacası, artık Türkiye'de hakkıyla gazetecilik yapabilmek için, halen birçok gencin ve deneyimli meslektaşlarımızın tutkuyla bağlı olduğu iş olmasına rağmen, maddi ve manevi ciddi zorlukları, gözaltıları, tutuklanmaları, hatta ayağında kelepçe ile evden yayın yapmayı da göze almak gerekiyor.
    Son sözüm de şu.. Bu meslek, ekranları yaydıra yaydıra parselleyip, binlerce dolar maaş alarak  gözlerini de kıstırarak onu bunu hedef göstermek, bir yerlerden aferin almak değildir..
  Geçmiş olsun Murat Ağırel ve Timur Soykan..