Gerilim dolu bir hafta geçirdik.. Gelişmelere bakılırsa gerilimdeki siyasi boyutu uzun süre devam edecek.
Mustafa BAĞDİKEN
Gerilim dolu bir hafta geçirdik.. Gelişmelere bakılırsa gerilimdeki siyasi boyutu uzun süre devam edecek. Görünüm o.
Dışardan ve içerden sürekli olarak kışkırtıcı algı operasyonlarına rağmen olağanüstü kurultayla Cumhuriyet Halk Partisi’nde Özgür Özel firesiz bir şekilde genel başkanlığını daha da perçinledi.
Doğruya doğru, bazıları çok sert olsa da söylemleriyle partililerin, gençlerin ve ezilenlerin ne zamandır içinde içlerine attıkları, patlama noktasındaki sıkıntılarına tercüman oldu. Diğer bir tabirle, bu ülke insanının sessiz çığlığının dışa vurumuydu.
Bakıyoruz da, eski veya yeni tüm bakanlar, enerjilerini gerçek görev alanlarında harcayacaklarına, ülkenin sesi haline gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e koro halinde laf yetiştirme yarışına girdi.
Şimdi asıl merak edilen Türkiye'deki siyasi gerginliğin ne kadar süreceği.
Türkiye’de ne yazık ki görmezden gelinmek istenen ekonomik sorunların, siyasi kutuplaşmanın, muhalefet liderlerine yönelik baskıların neticesi, ne zamandır her olumsuzluğu içine atan ülke insanının toplumsal protestolara eğiliminin arttığı çalkantılı bir döneme girildi.
Özellikle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, belediyenin üst düzey yöneticilerinin, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’dan sonra 300 civarında öğrencinin tutuklanması, muhalefete tam anlamıyla gözdağı anlamını taşıyor.
Bu tür gelişmeler, hükümet ile muhalefet arasındaki çatışmayı derinleştirdi ve sokak hareketlerini daha çok tetikledi.
Sokak hareketlerinin tetiklenmesindeki tek neden tabi ki bu değil. Ekonomik kriz, yüksek enflasyon, cepteki paranın her gün biraz daha eksilmesi, erken seçim çağrılarına kulak tıkanması, muhalif basının da sesinin iyice kısılmasına çalışılması siyasi atmosferi daha da kırılgan hale getiriyor.
Biz bunlara odaklanmışken, belki görmezden geliyoruz.
Dünya da karmakarışık. Birçok kişinin “3. Dünya Savaşı çıkar mı?” sorusunu dillendirmeye başladığı bu dönemde neler olmuyor ki.
İsrail’in Gazze’deki acımasız soykırımının sürmesi, Suriye’ye yönelik ve bize de üstü kapalı gözdağı niteliğindeki hava saldırıları, Ukrayda’daki ABD-Rus ruleti, Avrupa’nın Rusya endişesi ve hatta savaş endişesiyle erzak ve sığınak hazırlığı yapması, İran’a sert tehditler, son olarak ABD Başkanı Trump’ın Avrupa ve Çin dahil adı bilinmedik ülkelere bile indirdiği vergi balyozu endişeleri daha da arttırdı.
Yukarıda dedim ya, bırakın artık CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e laf yetiştirme yarışını da, Uluslararası arenada, Ege’de, petrol aramalarını durdurduğumuz Akdeniz’de, hatta Kıbrıs üzerine neler planlanıyor onlarla ilgileniverin..