Ne yazık ki ülkemizin içi de dışı da çok karışık.
Mustafa BAĞDİKEN
Cumhuriyet Halk Partisi’nin yıllar sonra birinci parti konumuna gelişi, apaçık kavgaya dönüşen rejim tartışmaları, başta Ekrem İmamoğlu olmak üzere birçok belediye başkanı ve üst düzey yöneticilerin ve protestolara katılan gençlerin çeşitli gerekçelerle tutuklanmaları.. Boykotlar, protestolar.. Karşılıklı restleşmeler..
İçimiz böylesine karışık ve öfkeliyken, dışarısı da tam anlamıyla yangın yeri. ABD Başkanı Trump’ın tüm ülkeleri yerinden oynatan kendisi gibi uçuk kaçık vergi kararları Dünya ekonomisini nedeneyse birbirine soktu.
Bizimle ilgili de garip oyunlar dönüyor.
Suriye’de bizim basına pek fazla yansımayan, daha doğrusu yansıtılması istenmeyen garip olaylar var. İsrail’in, bizim üs kurmak istediğimiz Suriye’deki o bölgeyi bombaladığı iddiaları, İsrail lideri Netanyahu’nun ABD’ye giderek Trump ile diz dize poz verip garip mesajlar, hatta Trump’un “sevgi dolu” göndermeleri çok manidar.
Bu “sevgi dolu” mesaj açılıp okunduğunda, “Türkiye Suriye’den tamamen elini ayağını çeksin” şeklinde algılamamak saflık olur.
Bir yandan da Ege’de Yunanistan’ın biz hariç herkesin katıldığı tatbikatları, Akdeniz’de varlığımızın istenmemesi.. Kıbrıs’ta da ardı arkası kesilmeyen tahrikler..
Tüm bunlar elbette dikkatle izleniyor..
Özellikle böylesine hassas dönemde Türkiye’nin de uluslararası diplomasiyi çok iyi götürmesi gerekiyor.
Uluslararası Diplomasi deyince bakın bugün kim geldi aklıma.
Ne yazık ki bu yoğun gündem arasında hatırlanması gereken bazı çok önemli olaylar ve kaybettiklerimiz de hafızalardan uçup gidiyor.
Ben bazen sosyal medyamdaki adresimde de paylaşıyorum.
Bundan 43 yıl önce, aynı zamanda Kocaeli Kandıralı olan, bir döneme damga vuran unutulmaz Dışişleri Bakanlarımızdan Turan Güneş'i, 9 Nisan 1982'de kaybetmiştik.
Türk siyasi tarihine bir dönem damgasını vurduğu gibi Kıbrıs Barış Harekatı sırasında Bülent Ecevit Hükümeti'nin de Dışişleri Bakanı olan Turan Güneş ile tanışıklığım, hem Kıbrıs Barış Harekatı öncesi Kocaeli'den, sonra Kıbrıs'tan, sonra yine Kıbrıs dönüşü Kocaeli'de 70'li yılın başından sonuna kadar devam eder.
Öyle bir gerilimli dönemdi ki..
Hatırlanacağı gibi, Kıbrıs'ı ilhak etmek isteyen Yunanistan'ın maşa olarak kullandığı Nikos Sampson'un 1974'de Makarios hükümetine karşı darbe yaptığı Kıbrıs'ta Türklere karşı katliamlar sürerken, garantör ülke olarak Türkiye müdahale için destek aradı. Bu dönemle çok hassas diplomasi yürütüldü.
Dünya seyirci kalınca, birçok imkansızlıklara rağmen 20 Temmuz'da harekat başladı.
Rumlar birinci harekata ara verildiğinde de rahat durmadı. İşte o hassas dönemde adeta sırat köprüsü üzerinde çok ince diplomasi yürüten Turan Güneş Cenevre'de destek aradı. Olayları anlattı.. Tüm çabaları da olumsuzlukla sonuçlanınca, telefonda "Ayşe tatile çıksın" şeklindeki şifre ile 14 Ağustos 1974'de İkinci Barış Harekatı'nın başlatılmasını ve Kıbrıs Türklerinin can emniyetini güvence altına alınmasını sağladı.
Bugün aynı zamanda o kurt diplomatın 43. Ölüm yıldönümü.
Birlikte çekilen ve haber çalışması yaptığım bu fotoğraflar benim Kıbrıs dönüşü geldiğim Donanma Kenti Gölcük'te 1977 yılına ait.
Renkli fotoğraf ise, neredeyse 40 yıl sonra oğlu, Kocaeli eski milletvekili Prof. Hurşit Güneş ile..
Bu vesileyle bazı hatırlatmalarda bulunarak Turan Güneş’i de ölüm yıldönümünde anmak olmazdı.
Mesaj anlayanlara tabi..
Nur içinde yat kurt diplomat, koca yürekli adam..