Sadece Türkiye değil, tüm dünya tam bir gerilim çarkının içine düşmüş durumda..

Mustafa BAĞDİKEN
   Yaşananlar keşke televizyonun düğmesini kapattığımızda bitiverecek film olsa diyeceğim ama, maalesef film değil..
   Bu gerilim çarkında ne yazık ki kitlesel cinayet ve ölümler de,  açlık da, sefalet de, yeni tehditler de var.
   Ve ısrarla bu çarkın içine daha fazla çekilmek istenen Türkiye..
   Günlük koşuşturmalar, iktidarı kaybetmemek için muhalefete karşı uygulanan baskılar, başta CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu olmak üzere muhalif belediye başkanı ve üst düzey yöneticilere ardı arkası kesilmeyen tutuklamalar nedeniyle dışarda olup bitenleri fazla göremiyoruz. Veya görmek istemiyoruz.
    Bakın, Suriye, Ukrayna-Rusya savaşı ve sürekli gündemde tutulmaya çalışılıp körüklenen Kürt meselesi gibi konularda ülkemizin çatışma bölgelerine daha fazla angaje edilmeye zorlandığı bir gerçek.
  Herkes farkında değil ama, başımızdaki dertler yetmiyormuş gibi sattığımız silahların Ukrayna'daki kullanımı üzerinden bile Türkiye Rusya ile karşı karşıya getirilmeye çalışılıyor.
    Suriye’de düştüğümüz durum ve İsrail ile sürekli restleşmelerin bazı kesimlerce “danışıklı” olduğu iddia edilse de olay ciddi.
   İsrail’in Gazze’de bitmek bilmeyen acımasız toplu katliamları, ABD’nin de desteğiyle Suriye topraklarına göz dikmesi elbette bizi de yakından ilgilendiriyor. 

  Bunlar yetmiyormuş gibi, fırsatçı Yunanistan’ın Lozan ve Paris antlaşmalarına rağmen, nedense bizim bir ara fazla ciddiye almadığımız Ege’deki adaları kullanarak karasularını 12 mile çıkarma ısrarı, Kıbrıs ile ilgili tehlikeli  gelişmeler de cabası.    Şimdi de ABD'nin İran'ı her an vurabileceği konuşuluyor. Biz işin neresinde oluruz bilemiyorum..
  Kısacası, Türkiye hem iç hem dış dinamiklerin etkisiyle karmaşık bir yol ayrımında.
   Bir yanda bu kadar sorun varken, bir yanda ise hükümetin hem medya hem yargı üzerinde gözle görülür kontrolü ülkenin demokratik standartlardan uzaklaşarak otoriter bir modele sürüklenmek istendiği de bir gerçek.
   Anladınız siz..
  Şu anda Türkiye’de çarklar, iyi işliyor gibi gösterilmeye çalışılsa da, veya iyi çalışıyor dayatması yapılsa da iyi işlemiyor.  
  İlginç olan başta ekonomideki başarısızlık olmak üzere içerde ve dışarda yaptığımız tehlikeli hatalarla ilgili olarak sorumluluğu da kimse üstlenmek istemiyor.
  Üstüne üstlük bir de vatandaşla dalga geçer gibi açıklamalar yapılıyor.
  Başta dedim ya, güzel şeyler olsa da yazsak..
  Mesela, Ekrem İmamoğlu ile haksız ve siyasi olduğuna inanılan diğer tutukluların bir anda tahliye edilmesi.. Bir anda sandığın halkın önüne konulmasına karar verilmesi..

   Vee çevremizdeki savaşların sona erivermesi.. Gibi..
   Nerdeeee….