Bugünlerde neredeyse herkes bir şekilde VPN kullanıyor. Gizliliğimizi koruyoruz diye düşünüyoruz. Ama gerçekten öyle mi? Yoksa bu da bir yanılsama mı?
VPN, internet trafiğimizi şifreleyerek bizi dijital dünyanın karanlık köşelerinde görünmez yapmayı vaat ediyor. Ama unutmayalım ki, görünmezlik dediğimiz şey, sadece bir illüzyon olabilir. VPN sağlayıcılarına ne kadar güveniyoruz? Ya o sağlayıcıların kendisi izleniyorsa? Kısacası, biri bizi gözetliyor olabilir...
Bu durum biraz hırsız-polis oyununa benziyor. Bir adım önde olduğunuzu sanıyorsunuz, ama arkanızdan birileri geliyor olabilir. Devletler, büyük teknoloji şirketleri, hatta bazı internet servis sağlayıcıları, VPN kullanımını algılayabiliyor. Ve bu noktada soruyorum: "Görünmezlik mi, yoksa şeffaflık mı?"
Bir diğer sorun da şu: VPN sadece IP adresinizi değiştirir, ama internet üzerindeki diğer ayak izlerinizi tamamen silemez. Çerezler, takip kodları, tarayıcı parmak izleri... Bunlar hâlâ orada. Yani, sanal alemde gezerken arkanızda iz bırakmaya devam ediyorsunuz. Ne demişler, izini kaybettirmeden dolaşmak zor iş...
VPN'ler elbette bir nebze güvenlik sağlar, ancak onları sihirli bir pelerin gibi görmek yanıltıcı olabilir. Güvenlik ve gizlilik istiyorsanız, daha fazlasını yapmalısınız. İki faktörlü kimlik doğrulama, güçlü şifreler, tarayıcı güvenliği... Bunlar da önemli.
Sonuç olarak, VPN kullanmak sizi tamamen korur demek zor. Teknolojinin bize sunduğu imkanlar var, evet, ama bu imkanlar sınırsız değil. Hepimiz biraz daha bilinçli olmalı, teknolojiye koşulsuz güvenmektense onu doğru kullanmayı öğrenmeliyiz. Çünkü dijital dünyada gerçekten güvende olmanın yolu, sadece bir araçtan geçmiyor...