Hayatta büyük hedeflerimiz var ama çoğu zaman bunlara ulaşmak gözümüzde büyüyor.
Bir maraton koşmak, yeni bir dil öğrenmek, kariyerde yükselmek ya da daha sağlıklı bir yaşam sürmek… Hepsi güzel ama zor görünüyor, değil mi? İşte tam da bu yüzden, büyük değişimler küçük adımlarla başlar.
KÜÇÜK ADIMLAR, BÜYÜK SONUÇLAR
Beynimiz, büyük değişimlere karşı direnç gösterir. Bir anda hayatımızı baştan sona değiştirmeye çalıştığımızda genellikle başarısız oluruz. Ama eğer küçük ve sürdürülebilir adımlarla ilerlersek, alışkanlıklarımızı kalıcı hale getirebiliriz.
Örneğin, kitap okumayı hayatınıza dahil etmek istiyorsanız günde 10 sayfa ile başlayın. İlk gün 100 sayfa okumaya çalışırsanız muhtemelen birkaç gün sonra bırakacaksınız. Ama 10 sayfa gibi küçük bir hedef koyarsanız, zamanla bu alışkanlık otomatik hale gelir ve belki de günde bir kitap bile bitirebilir hale gelirsiniz.
SÜREKLİLİK MÜKEMMELLİKTEN ÖNEMLİDİR
Birçok insan “mükemmel” olmayı beklediği için adım atmıyor. Spora başlamak istiyor ama en iyi programı bulana kadar erteliyor. Yeni bir yetenek öğrenmek istiyor ama en doğru zamanı bekliyor. Oysa mükemmellik değil, süreklilik kazandırır.
Başlangıçta iyi olmamak normaldir. Asıl mesele, düzenli olarak devam etmek ve zamanla gelişmektir. Her gün %1 bile gelişseniz, bir yılın sonunda bambaşka bir seviyeye ulaşırsınız.
BAŞARIYI SADECE SONUÇLARLA ÖLÇMEYİN
Kişisel gelişimde en büyük hatalardan biri, başarıyı yalnızca büyük sonuçlarla ölçmektir. Oysa gelişim bir süreçtir ve küçük ilerlemeler de değerlidir. Bazen hedefe ulaşamasak bile, o süreçte kazandığımız disiplin, öğrenme becerisi ve tecrübeler bizi daha iyi bir noktaya taşır.
Bu yüzden bugün bir adım atın. Küçük de olsa bir şeyler yapın. Unutmayın, büyük değişimler küçük adımlarla başlar ve sabredenler her zaman kazanır.