Türkiye’nin dijital ticaretteki potansiyelini keşfetme zamanı. E-ihracat, sınırları kaldırarak yerel ürünleri global pazarlara ulaştırma fırsatı sunuyor. Peki, bu fırsatı ne kadar değerlendiriyoruz?

E-ihracat, aslında uzun zamandır gündemimizde olan ama tam anlamıyla hakkını veremediğimiz bir konu. Son yıllarda biraz daha hareketlense de hala birçok firma için bilinmeyen bir deniz. Halbuki, dijital dünya öyle bir noktaya geldi ki sınır ötesi ticaret artık herkesin elinin altında. Ama biz bu fırsatı ne kadar değerlendiriyoruz?

Türkiye, tekstil ve gıda gibi sektörlerde güçlü. Dünyada kalitemiz biliniyor, ama iş dijital pazarlamaya ve e-ihracata geldiğinde biraz geride kalıyoruz. Özellikle KOBİ'ler, bu konuda büyük bir potansiyele sahip olsalar da, e-ihracatın getirdiği avantajlardan yeterince faydalanamıyorlar. Evet, Amazon, Etsy, Alibaba gibi platformlar bize dünya pazarlarını açıyor ama hâlâ birçok firma ya ürünü yeterince tanıtamıyor ya da doğru pazarlama stratejisini bulamıyor.

Bir de lojistik konusu var tabii. "Ürünleri yurt dışına nasıl göndereceğiz?" diyenler çok. Halbuki, artık birçok ülkeye gönderim yapmak eskiye kıyasla çok daha kolay ve maliyetli değil. Ayrıca belirli bir ağırlığa kadar vergisiz gönderim imkanı var. Ama hâlâ birçok işletme bu konuda yeterince bilgi sahibi değil ya da cesaret edemiyor. Aslında, denemek ve öğrenmek gerekiyor.

E-ihracatın bir diğer artısı da sürekli açık bir dükkân gibi işlemesi. Yani, siz uyurken bile dünyanın bir başka köşesinde biri ürününüzü satın alabiliyor. Bu ne demek? 24 saat satış yapabilme fırsatı. Geleneksel ticarette bu mümkün mü? Değil.

Ama ne yazık ki, hâlâ birçok firma sadece yerel pazarda sıkışıp kalıyor. Oysa dünya çok daha büyük. Türkiye’de bir ürün ne kadar satabilir ki? Ama o ürün yurtdışında milyonlarca insana hitap edebilir. Bu noktada markalaşma ve doğru stratejiler devreye giriyor. E-ihracatta başarılı olmanın yolu, internet sitelerimizi hedef pazarların diline uyarlamaktan, SEO çalışmalarını doğru yapmaktan ve doğru pazarlama stratejileri oluşturmaktan geçiyor.

Şimdi diyeceksiniz ki, “Bu kadar kolay mı?” Tabii ki kolay değil. Ama imkânsız da değil. Biraz araştırma, biraz cesaret ve doğru rehberlik ile herkes e-ihracatta başarılı olabilir. Ticaret Bakanlığı'nın bu konuda hazırladığı kılavuzlar, firmalara destekler sunuyor. Ama bu kaynakları kullanmayı biliyor muyuz?

Yani artık, e-ihracat artık bir seçenek değil, zorunluluk. Küçük büyük fark etmez, her işletme bu dünyaya adım atmalı. Ya bu fırsatı değerlendireceğiz, ya da geride kalacağız.