19 Mart vakasıyla CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınıp tutuklanmasının ardından, art arda gelen diğer gözaltılar, tutuklamalar, yasaklamalar, hukuka uygun olup olmadığı tartışılan cezalar birbirini kovalıyor.

Mustafa BAĞDİKEN
 
  Ülkedeki gelişmelerin hızı yeminle beyin devrelerimizi yaktı..  
  19 Mart vakasıyla CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınıp tutuklanmasının ardından, art arda gelen diğer gözaltılar, tutuklamalar, yasaklamalar, hukuka uygun olup olmadığı tartışılan cezalar birbirini kovalıyor.
   Kendilerinden yana olmayan ve olan biteni olduğu gibi okurlarına veya izleyicilerine aktarmaya çalışan gazetecilere bir süredir gözdağı veriliyordu.
   Bakın ben baştan söyleyeyim, herkes birer pembe gözlük edinsin çünkü ülkede olup bitenler herkese pembe gözlükle izlettirilmeye çalışılıyor.

ASLINDA ÖDÜL VERİLMELİ

  Kamu adına kelle koltukta iş yapan, gaz ve cop yemeyi göze alarak fedakarca çalışan, aslında meslek başarı ve cesaret ödülü verilmesi gereken gazetecilere gözaltıların ardından, bugüne de karartma ve para cezası haberleriyle başladık.
   Başta dedik ya, alınan kararlar, hukuka uygun olup olmadığı tartışılır gözaltı ve caza uygulamaları, tam anlamıyla bir sindirme harekatı.
   Hatırlarsanız, bir önceki yazımın içinde ülkeyi yönetenlerin, daha yıllar öncesinden kendilerinden olmayan muhalif yayın istemediğine değinmiştim.

TGC: ANAYASAYA AYKIRI

  Ülkede olan biteni tüm Dünya ülkeleri de büyük şaşkınlıkla izliyor.  Türkiye Gazeteciler Cemiyeti de art arda bildiriler yayınlayarak gözaltıları ve yayın kuruluşlarına verilen cezaların geri alınmasını ve durdurulmasını isterken, bu uygulamaların hukuki yanını da tartışmaya açıyor.
   Görülmemiş yetkilerle donatılan RTÜK’ün Halk TV, NOW TV, Sözcü TV ve Tele1 TV’ye verdiği cezaların Anayasa’ya aykırı olduğunu haykıran Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, bunun kanun maddelerini de tek tek sıralıyor.
   “Kamuoyunu ilgilendiren tüm olaylar hakkında, halkı objektif ve gerçekleri yansıtacak biçimde aydınlatmak basının varĺık nedenidir. Yurttaşları olumsuz etkileyen, kamu yararını zedeleyen sorunlarla ilgili olarak iktidarı ve yöneticileri eleştirmek, uyarmak bu varlık nedeninin olmazsa olmazıdır” diyerek hatırlatmada bulunulan cemiyet bildirisinde, Anayasa’nın 28’inci ve 5187 sayılı Basın Yasası'nın 3’üncü maddesi de basının bu görevini düzenlediğini hatırlatıyor.

HALKIN HABER ALMA HAKKI

  Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, açıklamanın son bölümünde RTÜK’ü kararlarında Anayasa’ya, basın ve düşünceyi ifade özgürlüğüne saygılı olmaya, tarafsız davranmaya, haksız, hukuksuz yayın durdurma, idari para cezaları vermekten vazgeçmeye, toplumda çok sesliliği, yurttaşların haber alma hakkını ve kamu yararını gözetmeye çağırdı.
     Biraz kara mizah ve espri olacak ama, başlarda belirttiğim gibi eğer bu para ve karartma cezaları geri alınmaz ve uygulanırsa, herkes pembe gözlük takıp, ülkeyi toz pembe gösteren ve çok az izlenen yandaş gazete ve yayın gruplarını izlemek zorunda bırakılacak..  
    Durum onu gösteriyor..