Ankara, Türkiye’nin başkenti olmasına rağmen hiçbir zaman göz alıcı bir şehir olarak anılmadı. İstanbul’un tarihi ve denizi, İzmir’in sıcaklığı ve rahatlığı, Antalya’nın tatil ruhu varken Ankara, hep daha resmi, daha ciddi, daha “memur şehri” olarak bilindi. Ancak burada yaşayanlar için Ankara, tam anlamıyla bir yaşam tarzıdır.
Sessizce insanın içine işler, sade ama bağımlılık yapan bir düzen sunar ve bir gün buradan ayrıldığınızda hiç beklemediğiniz bir şekilde sizi özletir.
ANKARA’NIN TEMPOSU: HIZLI DEĞİL AMA TUTARLI
Ankara, büyük şehirlerin kaotik hızına sahip değildir. Burada hayat İstanbul’daki gibi nefes kesici bir hızda akmaz ama bir düzeni vardır. Trafik sıkışır ama tahmin edilebilir seviyededir. İş çıkış saatlerinde metro kalabalık olur ama İstanbul’un metrobüs çilesiyle kıyaslandığında çok daha makul kalır. İnsanlar acele eder ama birbirini ezmeden, sokaklarda koşmadan…
Ankara’da yaşam, sakin ama ritmini bulan bir tempoya sahiptir. Sabahları simit ve çay kokusuyla güne başlarsınız, öğle aralarında bir esnaf lokantasında yemek yersiniz, akşamları ise soğuk havada bile bir kafede oturup sohbet etmek mümkündür. Burada herkes kendi temposunu bulur ve bu ritim bir süre sonra insana huzur verir.
SOSYAL HAYAT: GÖRÜNDÜĞÜNDEN DAHA RENKLİ
Ankara, eğlence açısından İstanbul kadar zengin bir şehir olmasa da, burada yaşayanlar için hayatın içinde birçok seçenek vardır. Kafeler, sanat galerileri, tiyatrolar ve konser salonları Ankara’nın ruhunu besleyen yerlerdir. Özellikle Kızılay, Tunalı ve Bahçelievler gibi bölgeler, insanların sosyalleşmek için en çok tercih ettiği yerlerdir.
Akşamları dışarı çıkmak isteyenler için barlar sokağı, Sakarya Caddesi ya da 7. Cadde gibi bölgeler canlıdır. Ama bir Ankaralı için gerçek eğlence, arkadaşlarla bir kafede oturup uzun uzun sohbet etmektir.
MEVSİMLERİN GERÇEKTEN YAŞANDIĞI ŞEHİR
Ankara’da mevsimler gerçek anlamıyla yaşanır. Kış gerçekten kıştır; soğuk, kuru ve sert bir hava vardır. Bahar geldiğinde şehrin gri havası bir anda renklenir, sokaklara çiçekler eklenir ve insanlar parkları doldurur. Yazları sıcak olsa da nem oranı düşüktür, bu yüzden boğucu değildir.
Ankaralılar için kar yağışı özel bir anlam taşır. Çünkü Ankara ayazını bilenler, kışın burada yaşamanın bir mücadele olduğunu da bilirler. Ancak her kışın sonunda güneş açar ve baharın gelişi, burada daha fazla hissedilir.
ANKARA’DAN GİTMEK VE GERİ DÖNMEK
Ankara’da yaşamak, zamanla alışkanlık haline gelir. Buradan başka bir şehre gittiğinizde, ilk başta daha hareketli bir hayatın içine düştüğünüzü hissedersiniz. Ama bir süre sonra Ankara’nın sakinliği, düzeni ve kendine özgü sıcaklığı özlenir.
Ankara, gösterişli bir şehir değildir. Ancak sadeliğin, güvenin ve alışkanlıkların değerini bilenler için gerçek bir yuva hissi verir. Burada yaşamaya başladığınızda, onu terk etmek zor değildir ama bir gün mutlaka geri dönersiniz. Çünkü Ankara, insanın içine yerleşen, sessiz ama güçlü bir bağ kuran şehirlerden biridir.