Bahar dizisinde verdiği sezon arasından sonra döndüğü ilk bölümünde alt metinlerden biri işlendi: 'Rağmen Kuralı'
Bahar dizisinin yeni sezonu geçtiğimiz hafta ilk bölümü ile başladı. Her bölümünde karekterlerin gelişim süreci, hayatlarına dair dokunuşları, inişleri, çıkışları bazen de çıkmazları izleyiciye sunuluyor. Ama bu hikayede en çok Bahar karakterinin hayatında yaşadığı olumsuzluklardan sıyrılıp nasıl parladığını izliyoruz. Karakterlerle birlikte işlenen hikayelerde izleyicinin kendinden dokunuşlar bulup kendi hikayesine dikkat kesilmesi, işlenen alt metinlerle ilham olması da dizinin fark yarattığı özelliklerden biri. Verdiği sezon arasından sonra döndüğü ilk bölümünde yine bu alt metinlerden biri işlendi: 'Rağmen Kuralı'
Bahar ve yakın arkadaşı Çağla’nın baş başa konuştukları sahnede Bahar’ın hayata hem erken başlaması ama aynı zamanda da geç kalması üzerine Çağla’nın ‘kendini feda ettin’ demesiyle ifade edilen ‘Rağmen Kuralı’yla ilgili geçen diyalog şu şekilde:
''İnsan hayattan bir şeyler istiyor. Mutlu olmak, cesur olmak, başarılı olmak istiyorsun, hayat da sana bunların karşılığında bir ‘rağmen’ veriyor. Mesela babaanne olmana rağmen çok iyi bir doktor olmayı başarabilecek misin?, Boşanmış olmama rağmen, evlenecek olan çocuğumu, incitmeden ona güzel ebeveynlik yapabilecek miyim?, Hayatın sana getirdiği sürprizlere rağmen kalbinin sesini dinleyecek misin?, Mesela sen tüm kapıları kapatmış olmana rağmen tekrardan aşık olabilecek misin?, Sen çok kırgın olmana rağmen Evren’i affetmeyi başarabilecek misin?, Rağmenlere rağmen…''
''İnsan hayattan bir şeyler istediğinde hayat da sana bunların karşılığında bir 'rağmen' veriyor.'' Aslında farkında olmadan hayatta önümüze çıkan bazı güzellikler 'rağmen' ile birlikte geliyor. Dizide geçen bu alt metin ile birlikte duruma farkındalık artıyor. Örneğin, elde edilen başarı, içinde bulunduğun bazı olumsuzluklara rağmen gerçekleşmişse kıymeti diğerlerine göre daha büyük olmaz mı? Hayata dair verilen mücadelelerde tüm olumsuzluklara rağmen kalbin iyiliği bozulmamışsa örneğin, iyi insan olmanın verdiği gönül rahatlığı diğer başka şeylere göre daha kıymetli değil mi? Hayatta karşına çıkan kötü insanlara rağmen iyi insan olmayı elden bırakmaman, bunun için mücadele etmen hayata karşı umudunu taze tutmuyor mu mesela?
Her ne oluyorsa 'onun için' değil 'ona rağmen' hayata devam etmek tek rengi cümbüşe çevirmeye bir neden. Çünkü zor da olsa, her şey hayattan istediğimiz şekliyle gerçekleştiğinde başa gelenler değil yolda verilen mücadeleler konuşulacak. ''Rağmenlere rağmen''