5 buçuk yıldır ATV’de görev alan Muhabir Canan Marangöz Aydoğdu, İstanbul sokaklarında işini severek icra eden fikir işçilerinden bir tanesi.

Kimi zaman bir yangın yerinde, kimi zaman bir cinayet mahallinde, bazen de hayatın içinden sokak röportajlarında görevini yerine getiren Aydoğdu, “Mesleğimi severek yapıyorum ama kadın bir muhabir olmanın getirdiği bazı zorluklar var, inkâr edemem” diyerek konuya ilişkin açıklamalarda bulundu.

“PROFESYONEL OLMAKLA İNSAN KALMAK ARASINDA İNCE BİR ÇİZGİ VAR”

Aydoğdu, “Her şeyden önce, olay yerleri genelde kolay yerler değil. Kalabalık, karmaşa, bazen öfke, bazen acı… Böyle ortamlarda hem işimi yapmaya hem de kendi güvenliğimi sağlamaya çalışıyorum. Birtakım insanlar hâlâ sahada güçlü ve kararlı bir kadın muhabiri yadırgayabiliyor. Bazı haberlerde ise duygusal yük çok fazla oluyor. Kadın cinayetleri, çocuk istismarları, aile dramları… Mikrofonu uzatırken sadece haberi değil, o insanların acılarını da hissediyorsun. Profesyonel olmakla insan kalmak arasında ince bir çizgi var ve bu çizgide yürümek hiç kolay değil. Bir de hiç tanımadığın birinin fiziksel mesafeyi ihlal etmeye çalışması, uygunsuz sözler söylemesi, sosyal medyadan gelen rahatsız edici mesajlar, işin zorlu yanlarından” ifadelerini kullandı.

“BU MESLEĞİN GÜCÜNE İNANIYORUM”

Bunların yanı sıra özel hayatta denge sağlayabilmenin de güçlükler arasında yer aldığını belirten Muhabir Aydoğdu, sözlerine şunları ekledi: “Bir yangın çıktığında saat kaç olursa olsun orada olman gerek. Herkes o yangından kaçarken senin o yangının içine girmen gerekiyor. Tatil, hafta sonu, plan… Saha çalışanıysan her an göreve hazırsın. Ama yine de bu mesleğin gücüne inanıyorum. Kadın muhabir olmanın sahada çok kıymetli yanları var. Empatiyle yaklaşmak, karşımdakini yargılamadan dinleyebilmek… Bunlar da bu mesleğin başka türlü dokunma yolları.”

“GAZETECİ OLMAK GÜZELDİR”

Canan Marangöz Aydoğdu, “Kadın olarak hassas kalbimizin ve parlak zihnimizin ikna edemeyeceği kimse yok! Tabii bu bizi kimi zaman erkek muhabirlerin bir adım önüne taşıyabiliyor. Sevgiyle yapılmadığında bu meslek çok yorar ama hamurunda habercilik tutkusu varsa, işini tadına vara vara yaparsın” şeklinde sürdürdüğü değerlendirmelerini şöyle sonlandırdı: “Ekrana çıkan her haber, bilirsin ki Kars’ın köyünde yaşayan Hatice teyzenin televizyonundadır, işte o zaman mutlu olursun. Başını yastığa koyduğunda vicdanın rahatsa, cinsiyetin ne olursa olsun, gazeteci olmak güzeldir.”

Muhabir: Elif Aybike Demir