Depremden sonra kendiyle daha çok ilgilenmeye başlamış Goncagül Hanım. “İnsan zannediyor ki bakıma zaman yok. Ama aslında kendine ayırdığın o beş dakika, seni toparlıyor. Sabah aynaya bakınca bir kendinle göz göze geliyorsun ya. İşte o an önemli” diye anlatıyor.

Cilt bakımı deyince öyle büyük büyük markalar, pahalı maskeler değil onun anlattığı. Gül suyu, doğal yağlar, evde hazırladığı peelingler. “Kullandığın ürün kadar onu düzenli uygulamak da önemli. Bugün sürdüm, yarın geçti sanmayacaksın,” diyor.

"İĞNELİSİ DE VAR, IŞIKLISI DA, AMA ÖNCE HİJYEN ŞART!"

Goncagül Varol, epilasyon işini de incelikle yapıyor. Cihazlar yeni nesil, ama onun esas vurguladığı şey hijyen. “Kadının teni kutsaldır. Ona zarar vermemek lazım. Ben gelen herkese önce ne yapacağını, ne hissettireceğini anlatırım. Kafasında soru kalmasın isterim,” diyor.

Kimi müşterisi genç kız, kimi üç çocuk annesi. Ama hepsi ortak noktada buluşuyor: Kendine bakmak istiyor. “Çünkü insan kendine ne kadar iyi davranırsa, dünya da ona o kadar iyi geliyor,” diye ekliyor Goncagül.

DEPREMDEN SONRA KURDUĞUM BU DÜZEN, BENİM GÜZELLİK ATÖLYEM"

Dışarıdan bakan biri burayı geçici bir barınak sanabilir ama içeride güzellik var ve emek var. “Kadın kadına konuşuyoruz, bakımı da sohbeti de paylaşıyoruz,” diye gülümsüyor. İşte bütün kazanç bu.”

Muhabir: Şeyda Aşatır Ermiş