Hong Kong Çin Halk Cumhuriyeti’nde bulunan Özel İdari bir bölgedir. İngiliz sömürgesinden sonra Çin Hükümeti’ne katılmayı reddetmiş, “tek ülke, iki sistem” yönetimini kabul etmişlerdir.

Hong Kong bölgesinde doğup büyüyen, ya da ailesi zamanında oraya yerleşmiş olan halk kendisi “Hong Konglu” olarak tanımlar. Üstelik kendilerine “Çinli misiniz?” şeklinde yöneltilen soruları cevaplamaktan hoşlanmazlar.

Kendilerine ait para birimleri bulunur. Hong Kong Doları Dünya genelinde en çok işlem gören para birimlerindendir. Ülke genelinde Çin’de kullanılan bazı uygulamalar yasaklanmış ve erişim engeli getirilmiştir. İşin açığı Hong Kong ziyaretimde buna çok şaşırmıştım. Çin’de en büyük pazarı “TikTok” oluştururken Hong Kong Tiktik uygulamasına erişim engeli getirmiştir. Pazarlama faaliyetlerini yoğunluklu olarak Facebook üzerinden ilerletmektedirler.

Geçmiş dönem sömürge bölgesi olduğundan kaynaklı, bunun kanayan yaralarını sanatla sarmak için uğraştıklarını farkettim. Kendi tarihçelerini anlattıkları, Kantonca ağırlıklı metinlerin sergilendiği, girdiğiniz andan itibaren sizi büyüleyen bir Sanat Müzeleri bulunmakta. Geleneksel kıyafetler, savaş ve bağımsızlık dönemine ilişkin fotoğrafların bulunduğu alan beni çok etkilemişti.

Sonradan özerkleşen bu bölgedeki en büyük eksiklik maalesef insanların kültürel ahlaki değerlerinin, komşuluk ilişkilerinin ve nezaket kurallarının tam olarak entegre olamamasıdır. Komşuluk ilişkisi neredeyse hiç yok. Özellikle yerel halk, hem birbiriyle hemde türlü sebepler ile Hong Kong’a taşınan bireylere karşı mesafelidir.

Günaydın deme kültürü de pek yok, Türkiye’de alışık olduğumuzdan daha farklılar. Yolda yürürken size herhangi biri çarparsa özür dilemeyeceğini bilmenizi isterim.

Şehir ticaret merkezi olmuş durumda. Küçük bir silikon vadisine dönüştürmeyi hedefledikleri söylenebilir. Girişimlere verilen destekler ve yatırımlar büyük ölçeklerde. Türk ürünlerine de ilginin büyük olduğunu söyleyebilirim. Hem teknolojik alanda, hemde ithal ürün sevdasının fazla olması sebebiyle ihracat hacimleri kadar ithalat hacimlerinin olduğunu da söylemek mümkün.

Eğitim açısından denecek söz yok. Dünyadaki en iyi okullara sahip olduğunu da iletebilirim. Üniversite eğitimi için farklı ülkelerden Hong Kong’a gelen bir çok insan var.

Genel hatlarıyla Hong Kong sömürge ve özerklik arasında sıkıştığında, kendini var etmeye çalışırken teknoloji, eğitim, sanat gibi konulara odaklanmış bir bölge. Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi “En büyük savaş, cahilliğe yapılan savaştır.”  Hong Kong’ta bunun uygulandığı aşikar.