Kitaptan beyaz perdeye taşınan filmler iki farklı dalın bir araya gelmesinin yanında edebi eserin ulaşılabilirliğini artırması yönünden olumlu gibi gözükse de esasen bazı olumsuz taraflarını da beraberinde getiriyor.

Kitap bir edebi eserken film tamamen görsel ögelerle işlenen bir sanat dalıdır. Dolayısıyla tamamen kelimelerden oluşturulan eserlerin görsele dökülmesi eserin değişimine neden olabilir. Yazar dillerinin de birbirinden farklı olduğu iki alan arasında kurulan ilişki, görülmeyen kitapların görülmesini sağlamıştır. Çünkü bir kitabı okumak belki günler süreceği için tercih edilmezken aynı kitabın filmini izlemek 2 ya da 3 saat sürer.

Filmlerin kitaptan uyarlanması uzun süredir devam eden popüler bir tercih olurken senaryo anlamında da kaynak niteliğindedir. Film alanı için bu bir kazanım iken uyarlanan kitap için kayıp olabilir. Çünkü 2 ya da 3 saat sürecek bir filme kitabın içeriğinin tamamını yansıtmak mümkün olmadığı için eserde bulunan bazı yerlerin eksik yansıtılması olasıdır. Buna en iyi örnek Yüzüklerin Efendisi film serisidir. J.R.R. Tolkien’in yazdığı benzersiz eser, çok fazla ayrıntı ve vurgu taşırken, serinin beyaz perdeye taşınması birçok ayrıntının aktarılamamasına neden olmuş ve serinin hayranları eksik yanları kitabı okuyarak tamamlamıştır. Bunun yanında bir kitabın Hobbit gibi 3 ya da 4 filmde işlendiği örnekler de vardır. Bu aslında bir eserin uyarlamasının zorluğunu da gösteriyor.

Yazarın kullandığı dil ve üslubun filme yansıtılması tamamen mümkün olmamakla birlikte uyarlama filmlerde yazarı dilinden çok yönetmenin etkisini görüyoruz. Yazarın ya da okurun hayal gücüyle filmin bağdaşmaması da buradan geliyor. Kitap birden fazla okurun birden fazla hayal gücüyle yaşarken filmde her şey tek tiptir. Gösterildiği kadar görülür ve izleyiciye bir iş bırakmaz. İzleyici burada pasiftir. Ancak edebi eserde aktif olan okuyucudur. Okuyucunun zihninde hayat bulur yazardan aktarılanlar. Bunu yanında başarılı uyarlamaların varlığı olumsuz durumları görmezden getirdiği durumlar da olabilir. Harry Potter film serisi bunlardan biri olarak sayılabilir. Serinin tüm filmlerinin popülerliğine devam etmesi, her yaştan hayran kitlesinin olması bu durumu kanıtlar niteliktedir. Oyuncu kadrosuyla birlikte büyüyen bir nesilden bahsetmek mümkün olduğu için arada kurulan bağ, uyarlama olmasının önüne geçiyor denilebilir.

Çıkarılan sonuçta her ne kadar uyarlama filmler kitapların bilinmesini artırsa da birçok önemli noktada ayrıldıklarını ve uyarlamanın zorluğunu gösteriyor