Aşk hikâyeleri, sinema tarihinde her zaman özel bir yer tuttu. Duyguların yoğun yaşandığı, unutulmaz sahneleriyle hafızalara kazınan romantik filmler, her dönemde izleyicilerin kalbine dokunmayı başardı. Aşk filmi tutkunları için hazırlanan bu özel listede, farklı dönemlere ve anlatım tarzlarına sahip, mutlaka izlenmesi gereken beş film yer alıyor.
BİR KLÂSİK: “PRIDE AND PREJUDICE” (2005)
Jane Austen’ın ölümsüz eserinden uyarlanan “Pride and Prejudice”, zarif anlatımı ve göz alıcı atmosferiyle dönem filmleri sevenler için vazgeçilmez bir seçenek. Keira Knightley ve Matthew Macfadyen’in etkileyici performanslarıyla hayat bulan Elizabeth Bennet ve Mr. Darcy arasındaki aşk hikâyesi, izleyiciyi 18. yüzyıl İngiltere’sinin sosyal normları arasında duygusal bir yolculuğa çıkarıyor.
DUYGULARIN EN YOĞUN HALİ: “THE NOTEBOOK” (2004)
Nicholas Sparks’ın romanından uyarlanan “The Notebook”, romantik sinema denince akla gelen ilk filmlerden biri olmayı sürdürüyor. Ryan Gosling ve Rachel McAdams’ın canlandırdığı karakterler arasındaki tutkulu aşk, farklı sosyal sınıflar, zaman ve hastalıkla sınanıyor. Film, özellikle duygusal sahneleriyle aşkın sadakatini ve zamana meydan okuyan gücünü gözler önüne seriyor.
GERÇEK HİSSEDENLER İÇİN: “CALL ME BY YOUR NAME” (2017)
Luca Guadagnino’nun yönetmenliğini üstlendiği “Call Me by Your Name”, 1980’lerde İtalya kırsalında geçen bir yaz aşkını anlatıyor. Timothée Chalamet ve Armie Hammer’ın başrollerini paylaştığı film, aşkın ilk keşfi, büyümesi ve kaçınılmaz vedası gibi evrensel duyguları zarif bir anlatımla işliyor. Film, müzikleri ve etkileyici görselliğiyle de dikkat çekiyor.
ZAMANI AŞAN BİR BAĞ: “ABOUT TIME” (2013)
Romantik filmlere farklı bir bakış getiren “About Time”, zaman yolculuğu temasını aşk hikâyesiyle harmanlıyor. Domhnall Gleeson ve Rachel McAdams’ın başrollerini paylaştığı film, hayatın küçük anlarının değerini ve gerçek aşkın zamandan bağımsız güzelliğini anlatıyor. Hafif mizah dozu ve sıcak atmosferiyle izleyicilere umut dolu bir deneyim sunuyor.
AŞKIN EVRENSEL YÜZÜ: “HER” (2013)
Teknoloji çağında aşkı sorgulatan “Her”, Joaquin Phoenix’in canlandırdığı yalnız bir adam ile yapay zekâ destekli bir ses arasındaki ilişkiyi anlatıyor. Yönetmen Spike Jonze’un imzasını taşıyan film, aşkın sınırlarını ve duyguların insan doğasındaki yerini etkileyici bir dille işliyor. “Her”, alışılmış aşk hikâyelerinin ötesine geçerek, izleyicileri derin düşüncelere sevk ediyor.
