Avukat Duygu Elverir’e göre taşınmaz satış sözleşmeleri Türk Medeni Kanunu ve Tapu Kanunu hükümlerine göre yalnızca tapu müdürlüklerinde resmi şekilde yapılabilir. “Yazılı ya da noterde yapılan satış sözleşmeleri, tapuda işlem yapılmadığı sürece hukuki bağlayıcılık taşımaz. Tapuda imzalanmamış her belge, yalnızca ‘satış vaadi’ olarak değerlendirilebilir ve taşınmazın mülkiyeti değişmiş sayılmaz” dedi.

ÖN SÖZLEŞMELER VE CEZAİ ŞARTLAR

Taşınmaz alım sürecinde sıkça karşılaşılan noter onaylı “taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri” hakkında da bilgi veren Elverir, bu tür belgelerde genellikle tarafların cayma durumunu düzenleyen cezai şartların bulunduğunu belirtti. “Ön sözleşmede taraflardan biri yükümlülüklerini yerine getirmezse, sözleşmeye konulan cezai şart hükmü devreye girer. Bu genellikle kaporanın yanması ya da iki katı iadesi şeklinde uygulanır. Bu nedenle sözleşme imzalanmadan önce içerik dikkatle incelenmeli” diye konuştu.

FESİHTE HAKLI NEDEN VURGUSU

Avukat Elverir, geçerli bir taşınmaz satış sözleşmesinin taraflardan biri tarafından tek taraflı feshedilmesinin, ancak haklı bir neden varsa mümkün olduğunu vurguladı. “Tapuda yapılan resmi satış sözleşmelerinde artık taraflar karşılıklı borç altına girmiş olur. Bu noktadan sonra sözleşmeden dönülmesi, diğer tarafa zarar verirse, hem cezai şart hem de tazminat talebi gündeme gelir” ifadelerini kullandı.

SÖZLEŞMEYİ OKUMADAN İMZA ATMAYIN

Gayrimenkul alım-satım işlemlerinde sık karşılaşılan hukuki sorunların başında, tarafların imzaladıkları belgeleri tam olarak okumadan onaylamaları geldiğini belirten Elverir, “Vatandaşlarımız, özellikle ön sözleşmelerde taahhüt altına girdiklerinin farkında olmadan ilerliyor. Oysa bu belgeler bağlayıcıdır. İptal durumunda maddi yükümlülük doğurabilir. Bir avukata danışmadan sözleşme imzalanmamalı” uyarısında bulundu.

Muhabir: Sıla Öcal