Gazi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü mezunu olan Elif Nur Gül, 3 yıldır karavan tasarımı ve üretimi işinde yer aldığını söyledi.

27 yaşındaki genç tasarımcı, karavan tasarlama işine nasıl başladığına ilişkin şunları aktardı: “Bu iş aslında öncelikle babamın girişimiydi. Ona yardımcı olmak ve işi öğrenmek için mevcut işimden ayrılıp yanına geçtim. En başta her şey öğrenme tutkumla başladı. Ancak mobilyaya ilgim olduğundan dolayı kolay adapte oldum.”

“KISITLI ALANDA MAKSİMUM DÜZEYDE TASARRUFLA BİR DÜNYA OLUŞTURMAK KOLAY DEĞİL”

Gül, “İşimle alakalı pek çok zorluğun söz konusu olduğunu söylemek doğru olur. Kısıtlı alanda maksimum düzeyde tasarrufla bir dünya oluşturmak dışarıdan bakıldığında kolay görünebilir. Ancak karavanda bütün dinamikler birbirine bağımlı olduğundan tasarımları oluştururken ince eleyip sık dokumak gerekmektedir. Bunun yanı sıra müşteri isteklerine mümkün olduğunca cevap verebilmek, ortaya çıkacak sonucun bizi de müşterimizi de tatmin etmesi elzemdir. Hatalı üretim hem üretim süresini uzattığı hem de maliyet açısından külfetli olduğu için tasarım ve tasarımı uygulama sürecini çok dikkatli yürütmek lazımdır” dedi.

İşiyle ilgili sevdiği yanların da bulunduğunu anlatan Gül, “Hayal gücümün kendi şirketimizde somut bir ürün olarak geri dönmesi muazzam bir his” şeklinde konuştu.

“KARAVANCILIĞIN YAYGINLAŞMASINDA TEK NEDEN İZOLASYON TERCİHİ DEĞİL”

Karavan kültürü özellikle pandemiden sonra oldukça yaygınlaştı” ifadesini kullanan endüstriyel tasarımcı, “İnsanlar kendi özel mobil ve izole edilmiş alanlarını tercih eder oldu. Bunun bir başka sebebine de örnek olarak otel fiyatlarının fahiş zamlara tabi olmasını gösterebiliriz diye düşünüyorum. Bence tek neden izolasyon tercihi değil” değerlendirmesinde bulundu.

Birbirinden farklı karavan müşterileri ile karşılaştıklarını söyleyen Gül, genelde doğa tutkunlarının, kampçılıkla ilgilenen bireylerin karavan yaşamını seçtiğinden bahsetti.

KARAVAN TASARIMINDA ÖNEMLİ NOKTALAR

“Karavan tasarımında en dikkat ettiğim unsurlardan biri ergonomi” diyen Elif Nur Gül, “Ergonomi olmaksızın tasarlanan yaşam alanları, işlevsizliğe mahkûmdur diye düşünmekteyim. Antropolojiye göre kurgulanan ergonomik unsurları, yaşam alanlarına uygulamak mühimdir. Bir diğer konu ise multifonksiyonellik. Karavanlar kısıtlı alanlar olduğu için minimum alanda maksimum işlevi gerçekleştirmek ve bu sayede mekânları tasarruflu kullanabilmek çok önemlidir” ifadelerini paylaştı.

“YALITIM TEKNİĞİ VE KULLANILAN KARAVAN DONANIMLARI, MÜŞTERİ TERCİHİNE BIRAKILAMAZ”

Gül, ürün tasarımı aşamasında müşterilerin tercihine bırakılan ve bırakılamayacak olan hususların neler olduğunu aktararak şunları söyledi: “Müşteri tercihine bıraktığımız konular genelde karavanlarının iç yerleşim planları, döşeme seçimi ve iç boya seçimi olmaktadır. Tabii ki biz de bu konuda önerilerimizi sunup müşterilerimize farklı perspektiflerden bakabilme imkânı tanıyoruz. Bunların dışında müşterilerimizin tercihine bırakamayacağımız konuların yalıtım tekniğimiz ve kullandığımız karavan donanımları olduğunu söyleyebilirim.”

KARAVAN KÜLTÜRÜ, TOPLUMSAL YAPIYI ETKİLEDİ Mİ?

Karavan kültürünün toplumsal yapı üzerinde bir etkisi olduğunu düşünmediğini belirten Gül, tam tersine içinde bulunulan toplum yapısının karavancılığı etkilediği fikrini ileri sürdü.

Avrupa Yakası’nın Kubilay’ını kaybettik Avrupa Yakası’nın Kubilay’ını kaybettik

Endüstriyel Tasarımcı Gül, duruma ilişkin görüşlerini şu cümlelerle tamamladı: “Zincir marketlerde karavan satılması sonucu toplumdaki karavan algısı basitleşti. Bu düşünceye sahip olmamın nedeni, “X zincir marketinde bile makul fiyata karavan satılıyor, siz neden bu kadar pahalı karavan yapıyorsunuz” gibi sorular almamız.

Maalesef AR-GE ve üretim, bu gibi sebeplerden yani toplumsal algı biçimlerimizden ötürü kıymetsizleşti. Umarım bir gün mevzubahis bu konular, hak ettiği değeri görebilir.”

Muhabir: Elif Aybike Demir