Zeynep anlatıyor:
“Sabahları uyanmak için alarm kurmaya gerek yok. Çünkü Ali Vahap ve Süleyman Mert, her güne bağırarak başlıyor. Biri ‘Anneee kahvaltııı!’ diye bağırırken öbürü top sektiriyor. Sanki mahalle maçı var ama yatak odasında!”
İkizlerin enerjisi hiç bitmiyor. Sessizlik olduğunda Zeynep hemen alarma geçiyor:
“Evde ses yoksa ya bir şey kırılıyor, ya birbirlerine yeni lakaplar bulmuşlar, ya da kanepe yastıklarıyla savaş içindeler.
AYNI GÜNDE HEM KAHRAMAN, HEM KÖTÜ ADAM OLMAK
Zeynep, çocuklarla iletişimin inişli çıkışlı bir yolculuk olduğunu söylüyor.
“Bir sabah kahramanım. Kahvaltıya pankek yaptım diye övgüler yağıyor. Akşam yemeğinde sebze koyduğum için ‘annecik değil zombicik’ oluyorum.”
Ama aralarındaki sevgi tarif edilemez bir bağ:
“Bazen sinirden kendimi banyoya kilitliyorum ama sonra biri gelip kapının altından minik bir not atıyor: ‘Seni çok seviyoruz. Biraz da pizza.’ Hem gülüyorum, hem eriyorum.”
İKİZ ERKEKLERİN DÜNYASI BAŞKA BİR GEZEGEN
Zeynep’e göre 9 yaşındaki ikiz erkek çocuklar, bambaşka bir frekansta yaşıyor:
“Günde üç kez kavga ederler, beş kez barışırlar. Ama biri dışarıda üzülürse, öbürü hemen arkasında belirir. Geçen gün Ali Vahap, parkta düşüp dizini kanatmış. Süleyman Mert hemen yanına gidip tişörtünü çıkarıp dizi için bandaj yapmış. O an dedim ki: Tamam, ben bu çocukları doğru büyütüyorum.”
“BAZEN TEK HAYALİM: SESSİZ BİR FİNCAN KAHVE”
Anneliğin en büyük lüksünün bazen bir bardak sıcak kahve olduğunu anlatıyor Zeynep.
“‘Anne sen ne yapıyorsun orada tek başına?’ diye soran çocuk, ben yalnız kalmaya çalıştıkça kapının önüne yatıyor. Bir kahveyi sıcak bitirdiysem mucizedir.”
ZEYNEP’TEN ANNELERE SAMİMİ BİR MESAJ
“İkiz annesi olmak süper kahramanlık gibi. Ama süper kahramanlar da bazen yorgun olur, bazen ağlar. Kendinizi suçlamayın. Her şey kusursuz olmak zorunda değil. Yeter ki sevgi eksik olmasın.”