Psikiyatri uzmanı Dr. Melis K., DEHB'nin yalnızca çocukluk dönemine özgü bir rahatsızlık olmadığını, belirtilerin erişkinlikte de devam edebildiğini vurguladı. Dr. K., özellikle iş ve sosyal yaşamda yaşanan zorlukların arkasında tanı konulmamış DEHB'nin olabileceğine dikkat çekti.
DEHB YETİŞKİNLİKTE DE GÖRÜLEBİLİYOR
Tanı almayan bireyler iş hayatında ve ilişkilerinde zorlanabiliyor
Dr. Melis K., DEHB'nin çocuklukta başlayan nörogelişimsel bir bozukluk olduğunu, ancak toplumda yaygın olarak sadece çocuklara özgü bir hastalık gibi algılandığını belirtti. Oysa yapılan araştırmalar, DEHB tanısı konulmamış birçok yetişkinin günlük yaşamında ciddi dikkat dağınıklığı, organize olamama, unutkanlık ve dürtüsel davranışlar nedeniyle zorluklar yaşadığını ortaya koyuyor.
TANI GECİKİNCE PSİKOLOJİK SORUNLAR ARTABİLİYOR
Geç tanı alan bireylerde anksiyete ve depresyon görülme riski yükseliyor
DEHB'nin erken yaşta tanı almasının önemine değinen Dr. K., tanının gecikmesi durumunda bireylerin özgüven kaybı, başarısızlık hissi ve sosyal izolasyon gibi psikolojik sorunlar yaşayabildiğini söyledi. Yetişkinlerde DEHB'nin sıklıkla anksiyete, depresyon ve madde kullanımı gibi ikincil psikiyatrik sorunlarla birlikte görülebildiğini ifade etti.
TEDAVİDE BİRÇOK YÖNTEM BİRLİKTE KULLANILIYOR
İlaç tedavisinin yanı sıra psikoeğitim ve davranışçı yaklaşımlar da önemli
DEHB tedavisinde kullanılan yöntemleri değerlendiren Dr. Melis K., ilaç tedavisinin çoğu zaman etkili olduğunu, ancak yalnız başına yeterli olmadığını belirtti. Psikoeğitim, bireysel terapi ve yaşam becerileri eğitimi gibi destekleyici yaklaşımların da tedavi sürecinde önemli rol oynadığını dile getirdi. Dr. K., bireyin yaşam kalitesini artırmak için çok yönlü bir tedavi planının gerekliliğine vurgu yaptı.
DEHB TOPLUMSAL BİR FARKINDALIK KONUSU HALİNE GELMELİ
Uzmanlar, erken tanı ve doğru yönlendirme için bilinçlendirme çağrısı yapıyor
DEHB konusunda toplumda farkındalık yaratmanın önemine değinen Dr. Melis K., özellikle ebeveynlerin, öğretmenlerin ve işverenlerin bu konuda bilgilendirilmesinin erken müdahale açısından kritik olduğunu söyledi. Dr. K., “DEHB sadece bir çocukluk sorunu değildir; yaşam boyu sürebilen bir durumdur. Doğru tanı ve tedavi ile bireylerin yaşam kalitesi ciddi ölçüde iyileştirilebilir” ifadelerini kullandı.