Bir zamanlar mahallelerin vazgeçilmezlerinden olan ayakkabı tamircileri, günümüzde unutulmaya yüz tutmuş meslekler arasında yer alıyor. 38 yıldır ayakkabı tamiri yapan Murat Kara, artık insanların ayakkabı tamir ettirmediğini, bozulunca yenisini almayı tercih ettiğini belirterek mesleğin geleceği konusunda karamsar konuştu.
Konya’da küçük bir dükkânda yıllardır ayakkabı tamiri yapan Murat Kara, işlerinin her geçen yıl biraz daha azaldığını, eskisi gibi kapısında müşteri kuyruğu görmediğini söyledi. Kara, “Eskiden ayakkabının tabanı açıldı mı hemen bize getirilirdi. Şimdi o ayakkabı çöpe gidiyor, yerine yenisi alınıyor. Kimse tamir ettirmiyor” dedi.
“TAMİRCİYE GELEN YOK, HERKES TÜKETMEYE ALIŞTI”
Ayakkabıların artık uzun ömürlü üretilmediğini belirten Kara, “Eskiden yıllarca giyilen, kaliteli deriden yapılan ayakkabılar vardı. İnsanlar severek alır, bozulunca da tamire getirirdi. Şimdi ayakkabılar hem kalitesiz hem de ucuz. Hal böyle olunca tamire para vermek kimsenin aklına gelmiyor” diyerek yaşanan değişimi özetledi.
“MESLEĞİ ÖĞRETECEK KİMSE KALMADI”
Yalnızca müşteri değil, çırak da bulamadığını dile getiren Murat Kara, “Bu işi ben babamdan öğrendim. Çocuk yaşta yanına girdim, ustam oldu. Ama şimdi bu işi öğrenmek isteyen bir kişi bile çıkmıyor. Ne gelen var, ne soran. Bu dükkân benimle birlikte kapanacak gibi görünüyor” sözleriyle mesleğin yok oluşuna dikkat çekti.
“AYAKKABIYLA BİRLİKTE ANILAR DA ESKİRDİ”
Ayakkabı tamirinin sadece bir iş değil, bir yaşam biçimi olduğunu vurgulayan Kara, “Bazı insanlar yıllarca giydiği ayakkabıyı getirir, ‘Bunu atamıyorum, anısı var’ derdi. Şimdi o da kalmadı. İnsanlar artık bir şeylere bağlanmıyor. Ayakkabının da, eşyanın da, emeğin de kıymeti kalmadı,” diyerek duygularını paylaştı.
“HER ŞEY GİBİ BU MESLEK DE TÜKETİLDİ”
Sözlerinin sonunda modern tüketim alışkanlıklarının esnafı bitirdiğini dile getiren Kara, “Artık sadece ayakkabı değil, her şey çabuk eskisin isteniyor. Tamir değil, tüketim var. Bu düzenin içinde bizim gibi el emeğiyle çalışan insanlar yavaş yavaş siliniyor” dedi.