Tüketicilerin çoğu zaman sadece ön yüze, yani markaya, sloganlara ya da cazip fotoğraflara baktığını belirten Topuz, “Ama asıl önemli olan arka etiket. İçindekiler kısmını okumadan sepete atmayın. O minik yazılar aslında yediklerimizin şifresini veriyor” dedi.

ŞEKER, KATKI MADDESİ VE TUZ ÜÇGENİ

Topuz’un dikkat çektiği en önemli başlıklardan biri de gıdaların içindeki gizli şeker, katkı maddeleri ve yüksek tuz oranı oldu. “Birçok ürünün içinde birden fazla katkı maddesi var ama biz sadece 'şekerli' ya da 'tuzlu' diye geçiyoruz. Oysa bu maddelerin uzun vadede sağlığımıza etkisi büyük” diye konuştu.

DOĞAL OLAN HER ZAMAN DAHA İYİDİR

Halil İbrahim Topuz, ev yapımı ürünlerin ve yerel pazarlardan alınan doğal gıdaların daha sağlıklı bir seçenek olduğunu vurguladı. “Elbette herkes her şeyi evde yapamıyor ama en azından ne yediğimizi bilirsek, sağlığımızı koruma şansımız artar” dedi.

ÇOCUKLAR İÇİN AYRI BİR HASSASİYET GEREK

Paketli gıdalarda en büyük risk grubunun çocuklar olduğunu söyleyen Topuz, “Küçücük bedenlere gereğinden fazla katkı maddesi giriyor. Renkli kutular ve tatlı ambalajlar çocukları cezbediyor ama içerikleri ciddi anlamda sorgulanmalı” diyerek ebeveynleri daha dikkatli olmaya çağırdı.

“ETİKET OKUMA ALIŞKANLIĞI KAZANALIM”

Son olarak Topuz, her yaştan bireyin gıda etiketlerini okuyup anlamayı öğrenmesi gerektiğini vurguladı. “Bu bir lüks değil, temel bir ihtiyaç. Sağlıklı beslenme, sadece doğal ürün tüketmekle değil; aynı zamanda ne yediğini bilmekle başlar” ifadelerini kullandı.

Muhabir: Haluk Oras