Memur bir babanın, ev hanımı bir annenin ikinci kız çocuğu olarak dünyaya gelen 28 yaşındaki Eczacı Şeyda Nane, son 4 aydır kendi eczanesini işlettiğini ve serbest eczacılık yaptığını belirtti.
“Ablam her zaman idolümdü, açıkçası o tıp fakültesini kazanıp doktor olunca ben de sağlık alanında ilerlemek istedim” diyen Nane, meslek seçiminde etkili olan faktörler hakkındaki açıklamasına şöyle devam etti: “Aynı zamanda mahallemizde yaşlı bir eczacı teyzemiz vardı. Çok sevimli ve sıcakkanlıydı. Kendine ait küçük bir dükkânı bulunuyordu, çalışanlarıyla çok güzel bir sistem oturtmuştu. Herkese karşı çok sıcaktı, mesleğini çok güzel şekilde icra eden bir kadındı. Küçüklüğümden beri ona özendiğim ve onun samimiyetini hissettiğim için eczalığı seçtim.”
“FAKÜLTEMİZ ÇOK ZORLUYDU”
Eczacı Nane, “2020 senesinde Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesinden mezun oldum. Fakültemiz çok zorluydu fakat aldığımız eğitim kesinlikle çok kaliteliydi. Bu yüzden orada okumuş olmaktan son derece memnunum” diye kaydetti.
4 yıldır mesleğini serbest eczane alanında icra etmekte olduğunu, ilk yıl 1 sene boyunca yardımcı eczacı adı altında çalıştığını söyleyen Nane; iki sene boyunca da ikinci eczacı olarak yine aynı eczanede hizmet vermeye devam ettiğini, son bir yılında da mesul müdür sıfatıyla başka bir eczanenin sorumluluğunu devraldığını aktardı. Nane, 4 aydır kendi eczanesini işlettiğini dile getirdi.
“SERBEST ECZANE SEKTÖRÜNÜ FARKLI AÇILARDAN TECRÜBE ETTİM”
Eczacı Şeyda Nane, “Daha önce çalıştığım iş yerleri, yapı ve konum itibarıyla birbirinden çok farklı eczanelerdi. Birisi mahallede aile sağlık merkezinin tam karşısında birinci konum ve ilaç ağırlıklı bir yerken diğeri cadde üzerinde OTC ve dermokozmetik ağırlıklıydı. Bundan dolayı iki tarafta da serbest eczane sektörünü farklı açılardan tecrübe etme fırsatı buldum” şeklinde konuştu.
ECZANE AÇMA KOŞULLARI
“Günümüzde eczane açma hakkı çok kısıtlanmış durumda. Yeni mezun eczacılar, iş yeri açmak için çok zorlu bir süreçten geçiyor” ifadelerini kullanan Nane, değerlendirmelerini şu şekilde sürdürdü: “2012 senesinde onaylanan 6197 sayılı kanun, 3 bin 500 kişiye 1 eczane düşecek şekilde düzenleme yapılacağını söylüyor. Her sene şubat ayında ilçelerin nüfus ve eczane sayımı yapılıyor. Eczane açığı varsa o ilçe için kontenjan ayrılıyor. Fakat eski mezun eczacılar mezun olur olmaz ruhsat hakkına sahip oldukları için merkez ilçelerde kontenjanlar dolmuş durumda. Onlar istedikleri yerlere eczane açabilmişken yeni mezunlar bu düzenleme nedeniyle yalnızca kontenjan tanımlanan ilçelere iş yeri açabiliyor. Genellikle doğu bölgelerinde gelişmemiş ilçelerde kontenjanlar mevcut.”
“1 SENE BOYUNCA YARDIMCI ECZACI OLARAK STAJ YAPMAK ZORUNLU”
Eczacı Nane, şu anda yeni mezun bir eczacının sıfırdan eczane açabilmek için zorlu bir süreçten geçtiğini vurgulayıp öncesinde 1 sene boyunca yardımcı eczacı olarak staj yapmak zorunda olunduğunun atını çizdi. Nane, “Stajdan sonra da puan usulüyle, EYS sisteminde açıklanan ilçelere başvuruları sonucunda en yüksek puana sahip olan eczacı, kontenjana yerleşerek kendi iş yerini açma hakkına sahip oluyor. Puanlar da stajları esnasında ilçe katsayısına ve çalıştıkları yıla bağlı olarak biriktirdikleri hizmet puanıdır” ifadelerini kullandı.
HANGİ DURUMLARDA ECZANE AÇMA HAKKI KAYBEDİLİR?
Hak kazanan eczacının 3 aylık süreç içerisinde evraklarını tamamlayamaz, uygun bir dükkân bulamazsa eczane açma hakkını kaybettiğini anlatan Nane, 1 atama süresince cezalı olunduğunu, diğer atamaya tekrar başvurabildiğini belirtti.
“ÇOK DİKKATLİ ÇALIŞMAK ZORUNDAYIZ”
“Eczacılık kesinlikle çok dikkat ve bilinç isteyen bir meslek” diyen Nane, mesleğin zor yanlarına ilişkin düşüncelerini şu cümlelerle aktardı: “Hastalarla her zaman yüz yüze temas halindeyiz. Bu yüzden sürekli güncel olmak, her yeni çıkan yasayı, duyuruyu takip etmek, hastanın bilinçlendirilmesini güncel şekilde sağlamak ve çok dikkatli çalışmak zorundayız.
“STRES YARATAN DURUMLAR OLUYOR”
Çok uzun çalışma saatlerimiz var. Özellikle büyük şehirlerde ve büyük ilçelerde genel olarak haftanın 6 günü hizmet veriyoruz. Bu yüzden yorucu olabiliyor. Ayrıca acil durumlarda hastaya hızlı ve doğru şekilde eksiksiz yardımcı olmaya çalışmak, stres yaratabiliyor.”
