Yöresel mutfağa olan ilgisiyle tanınan aşçı Ebrar Tekin, Ankara’nın kendine has lezzetlerini ve bu tatların tarihsel kökenlerini anlatarak dikkat çekti. Başkent mutfağının sadece döner ve aspava’dan ibaret olmadığını belirten Tekin, “Ankara, Anadolu’nun tam ortasında yer aldığı için birçok kültürün buluşma noktası. Bu da mutfağımıza zenginlik katıyor” dedi.
EN ÇOK BİLİNEN AMA AZ TANINAN LEZZETLER
Ebrar Tekin, konuşmasında özellikle Ankara tavası, bazlama kebabı, beypazarı güveci ve höşmerim gibi lezzetlere dikkat çekti. “Ankara tavası deyince herkesin aklına farklı bir tarif geliyor ama aslında orijinali kemikli etle ve özel bir fırın tekniğiyle yapılır” diyen Tekin, bazlama kebabının ise son yıllarda ün kazandığını ama aslen çok eski bir geleneksel tarif olduğunu söyledi.
SOKAK LEZZETLERİ DE UNUTULMAMALI
Sadece geleneksel yemekler değil, Ankara’nın sokak lezzetlerinin de özel olduğunu vurgulayan Tekin, “Aspava kültürü başlı başına bir Ankara geleneğidir. Hem sunumuyla hem ikram kültürüyle fark yaratır” dedi. Simit, döner ve nohutlu pilav gibi hızlı ama doyurucu lezzetlerin de başkentlilerin günlük hayatında önemli yer tuttuğunu belirtti.
LEZZETLERİN ARDINDAKİ KÜLTÜREL KÖKLER
Her yemeğin bir hikâyesi olduğuna inandığını söyleyen Tekin, özellikle Beypazarı mutfağının bu yönüyle çok zengin olduğunu dile getirdi. “Bir baklava yediğinizde sadece tatlı yemiyorsunuz, o baklavanın nasıl bir hamurla, hangi fırında ve kimden öğrenilerek yapıldığı da önemli” ifadelerini kullandı.
ANKARA MUTFAĞI TURİZM İÇİN BÜYÜK BİR POTANSİYEL
Ebrar Tekin, son olarak Ankara mutfağının gastronomi turizmi açısından daha fazla tanıtılması gerektiğini söyledi. “Ankara’da sadece bürokrasi değil, çok güçlü bir mutfak kültürü de var. Bu yönümüzü daha çok öne çıkarırsak yerli ve yabancı turist için de cezbedici olabilir” dedi.