Süleyman Gökçek’e göre mikroplastikler, sadece büyük sanayi kentlerinin değil, kırsal bölgelerin de sorunu hâline gelmiş durumda:
“Birçok insan sadece denizlerdeki plastikleri düşünüyor. Ama bu parçacıklar, rüzgarla, yağmurla, hatta çöplerin toprağa karışmasıyla Anadolu’nun en uzak köşelerine kadar ulaşabiliyor. Özellikle tarım arazilerinde durum daha da hassas.”

"KÜÇÜK GÖRÜNÜYOR AMA ETKİSİ BÜYÜK"

Plastik parçalarının gözle görülmeyecek kadar küçülmesine rağmen, doğada uzun süre çözünmeden kaldığını anlatan Gökçek, şu ifadeleri kullanıyor:
“Toprağa bir kez karıştığında ayrışması on yıllar sürebiliyor. Bu süreçte hem tarımsal verimi etkiliyor hem de yeraltı sularına kadar ulaşabiliyor. Yani sadece toprağı değil, suyumuzu da kirletiyor.”

"ÇİFTÇİLERİN FARKINDA OLMASI GEREK"

Mikroplastiklerin çoğu zaman fark edilmeyen ama etkisi büyük bir problem olduğunu belirten Gökçek, özellikle çiftçilerin bilinçlendirilmesi gerektiğini söylüyor:
“Çiftçiler çöplerin ya da ambalaj artıklarının tarlada bırakılmasının nelere yol açabileceğini bilmiyor. O yüzden yerel yönetimlerin bu konuda bilgilendirici çalışmalar yapması şart. Bu mesele sadece çevrecilerin değil, hepimizin meselesi.”

"ANADOLU’NUN BEREKETİ TEHLİKE ALTINDA"

Malatya’da çevre üzerine çeşitli projelerde görev alan Gökçek, Anadolu’nun doğal yapısının korunması gerektiğini vurguluyor:
“Bu topraklar yüzyıllardır bize bakıyor. Ama biz onlara iyi bakmazsak, yakın gelecekte bunun bedelini öderiz. Mikroplastikler küçük görünüyor olabilir ama uzun vadede hem sağlığımızı hem de tarımsal geleceğimizi tehdit ediyor.”

Muhabir: Mert Yağız Semerci