Evde yemek yaparken bazen tarifler birebir uygulansa bile istenilen lezzet yakalanamayabiliyor. Bunun arkasında genellikle malzeme seçimi, pişirme tekniği ve zamanlama gibi detaylar yatıyor. Profesyonel mutfaklarda uzun yıllar çalışan deneyimli aşçı İpek Sevinç, lezzetin sırrını anlattı.
“YEMEK YAPMAK TARİF OKUMAK DEĞİL, MALZEMEYİ TANIMAKTIR”
İstanbul’da bir otelin mutfağında baş aşçılık yapan İpek Sevinç, yemek yapmanın ilk adımının malzemeyi tanımak olduğunu vurguladı:
“Domatesin en sulu zamanı ne zaman, soğanın hangi cinsi tatlıdır, eti nasıl marine edersen yumuşar… Bunları bilmeden tarifte yazan gramajla lezzet tutturamazsın. Önce malzemeyle dost olacaksın.”
YAĞ, ISI VE ZAMAN ÜÇLÜSÜNE DİKKAT
Yemeğin hangi yağla ve hangi sıcaklıkta pişirileceğinin çok önemli olduğunu söyleyen Sevinç, özellikle et ve sebze yemeklerinde doğru ısının belirleyici olduğunu belirtti:
“Zeytinyağını fazla ısıtırsan acılaşır. Tereyağını yakarsan besin değerini kaybedersin. Etin mühürlenme süresi geçerse suyunu salıp kuru olur. Bunlar küçük ama fark yaratan detaylar.”
“YEMEKTE ACELECİ OLMAK EN BÜYÜK HATADIR”
Ev yemeklerinde en sık yapılan hatalardan birinin acelecilik olduğunu ifade eden Sevinç, “Yemek sabırla pişer. Tencereyi beş dakika fazla kaynatmak ya da ocağın altını biraz fazla açmak lezzeti bozabilir. Az ama öz malzemeyle, düşük ısıyla ve zamanla pişen yemek her zaman daha lezzetlidir.” dedi.
TAZE BAHARAT VE DOĞRU TUZLAMA LEZZETİ TAMAMLAR
İpek Sevinç, baharatların yemeklerde tamamlayıcı rol oynadığını belirterek, “Her baharat her yemeğe konmaz. Etli yemeğe kekik yakışır ama mercimeğe fazla kimyon ağır gelir. Ayrıca yemeği başta değil, pişmenin ortasında tuzlamak gerekir. Erken tuzlanan sebze suyunu salar, lezzeti kaybolur.” uyarısında bulundu.
“MUTFAKTA HATA DA BİLGİ KADAR ÖĞRETİCİDİR”
Yemek yapmayı öğrenmek isteyenlere tavsiyelerde bulunan İpek Sevinç, sözlerini şöyle tamamladı:
“İlk yemek tutmayabilir, fazla pişmiş olabilir. Ama bu seni yıldırmasın. En iyi aşçılar bile hata yaparak öğrenir. Önemli olan cesaret edip mutfağa girmek, korkmadan denemek.”