Dr. Cenk Akyıldız’a göre katarakt, göz merceğinin saydamlığını kaybederek matlaşması durumudur. “Normalde ışığın retinaya net şekilde ulaşmasını sağlayan göz merceği, zamanla protein yapısında bozulmalarla opaklaşır. Bu da bulanık, puslu bir görmeye neden olur. Hastalar genellikle 'camın arkasından bakıyormuş gibi' bir görüşten şikayet eder” dedi.

EN SIK GÖRÜLEN BELİRTİLER

Kataraktın belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterse de en yaygın bulgular arasında şunlar yer alıyor:

  • Bulanık ve çift görme

  • Işığa karşı hassasiyet

  • Gece görüşünün bozulması

  • Renklerde soluklaşma

  • Gözlük numaralarının sık değişmesi

Op. Dr. Akyıldız, bu belirtilerin özellikle 60 yaş üzeri bireylerde daha sık görüldüğünü, ancak gençlerde de travma ya da metabolik hastalıklar nedeniyle ortaya çıkabileceğini vurguladı.

ERKEN TANIYLA BAŞARILI TEDAVİ MÜMKÜN

Kataraktın cerrahi dışında ilaçla ya da göz damlasıyla tedavi edilemediğini belirten Dr. Akyıldız, “Kataraktın ilerlemesini durduracak bir ilaç tedavisi yok. Ancak erken tanı sayesinde, görme kaybı ilerlemeden lazer destekli modern cerrahi yöntemlerle net görüş yeniden sağlanabilir. Göz muayenelerini ihmal etmemek bu nedenle çok önemli” dedi.

AMELİYATTA YENİ NESİL YÖNTEMLER

Günümüzde kullanılan fakoemülsifikasyon (FAKO) yöntemi sayesinde katarakt cerrahisinin çok daha kısa sürede ve başarıyla yapılabildiğini belirten uzman, “Bu yöntemde ultrasonik titreşimlerle bulanıklaşan lens parçalanarak alınır ve yerine yapay mercek yerleştirilir. Hasta aynı gün taburcu olabilir ve birkaç gün içinde normal yaşamına döner” bilgisini paylaştı.

GÖRME KAYBI GERİ DÖNÜŞSÜZ OLMADAN ÖNLEM ALIN

Dr. Akyıldız, geç kalınan vakalarda tedavinin daha karmaşık hâle geldiğini vurgulayarak, “Katarakt ilerlediğinde görme ciddi şekilde azalır ve ameliyat sonrası iyileşme süreci uzayabilir. Bu nedenle, yılda en az bir kez göz muayenesi yaptırmak, erken teşhis için en etkili yöntemdir” dedi.

Muhabir: Mert Yağız Semerci