Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Meltem Ergün, kolon kanserinin dünyada en yaygın görülen üçüncü kanser türü olduğunu belirtti ve bu hastalık nedeniyle dünya genelinde yaklaşık 900 bin kişinin hayatını kaybettiğini vurguladı. Kolon kanserinin her iki cinsiyet için büyük bir sorun oluşturduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Ergün, özellikle 40 yaş altındaki bireylerde görülen artışın, durumu daha ciddi bir hale getirdiğini ifade etti. Gençlerdeki bu artışın sebeplerine dair çeşitli faktörlere değindi.

"GENÇ NÜFUS ARASINDA KOLON KANSERİ VAKALARININ BELİRGİN BİR ŞEKİLDE ARTIYOR"

Ergün, “Genellikle 50 yaş üstü kişilerde görülen kolorektal kanser, 40'lı, 30'lu hatta 20'li yaşlardaki kişileri de giderek daha fazla etkiliyor. Her beş yeni bağırsak kanseri vakasından biri 40'lı yaşların başında veya daha genç bireylerde teşhis edilmektedir. Bu durum, genç nüfus arasında kolon kanseri vakalarının belirgin bir şekilde arttığını göstermektedir" ifadelerini kullandı.

"20'Lİ VE 30'LU YAŞLARDAKİ KİŞİLERDE DE SIKÇA TEŞHİS EDİLİYOR"

Prof. Dr. Meltem Ergün, 50 yaş altı erkeklerde kansere bağlı ölümlerin en önemli sebeplerinden biri haline gelen kolon kanserinin, 2018 yılında Amerikan Kanser Derneği'ni harekete geçirdiğini belirtti. Bu endişe ile birlikte, Amerikan Kanser Derneği, kolorektal tarama için önerilen yaş sınırını 45'e düşürme kararı almıştı. Prof. Dr. Ergün, düzenli taramanın kolorektal kanserin erken teşhisi ve önlenmesi için kritik bir araç olduğuna dikkat çekerek, bu kararın alınmasının önemini vurguladı. Ergün, “Çünkü önceleri daha çok 50 yaş ve üzeri bireylerde görülen bu hastalık, artık 20'li ve 30'lu yaşlardaki kişilerde de sıkça teşhis ediliyor. Dolayısıyla farkındalığın çok daha erken yaşlarda başlaması ve gerekli önlemlerin alınması gerekiyor" dedi.

"FARKLI SAĞLIK SORUNLARIYLA KARIŞTIRILABİLİYOR"

Ergün, “Erken başlangıçlı kalorektal kanserli hastalarda en sık görülen belirtinin dışkıda gizli kan olduğu gösterilmiş. Bunun yanında karın ağrısı, kansızlık ve değişen bağırsak alışkanlıkları da yaygın şikayetler olarak belirlenmiş. Genel olarak ileri yaş gruplarında görülen kolon kanseri belirtileri de benzerdir. Ancak erken yaşlarda bu sorunlar farklı sağlık sorunlarıyla da karıştırılabiliyor. Belki akla gelmiyor. Yemekle ilgili bir duruma ya da yorgunluğa bağlanabiliyor. Bu durum da tanıda gecikmelere yol açtığı için insanların konuyla ilgili farkındalığının artırılması çok önemli" şeklinde konuştu.

HANGİ ETKENLERE BAĞLI OLARAK ORTAYA ÇIKIYOR?

Prof. Dr. Ergün, sözlerine şunları ekledi: “Gençlerdeki bu artışın nedenleri arasında obezite, hareketsiz yaşam tarzı, batı tarzı beslenme, aşırı şeker tüketimi ve çevresel faktörleri işaret etmektedir. Özellikle yüksek miktarda kırmızı et ve işlenmiş gıda tüketimi, düşük lif alımı ve aşırı alkol kullanımı, kolon kanseri riskini artıran etkenler arasında bulunmaktadır. ?Bu veriler ışığında, gençlerin kolon kanseri konusunda bilinçlenmesi ve erken teşhisin önemini kavraması hayati önem taşımaktadır. Sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmek, düzenli egzersiz yapmak ve rutin sağlık kontrollerini aksatmamak, kolon kanseri riskini azaltmada etkili adımlar olacaktır."

"ERKEN EVREDE YAKALANDIĞINDA TEDAVİ ŞANSI ÇOK YÜKSEKTİR"

Meltem Ergün, son olarak “Özellikle polipler ve küçük tümörler bağırsaklarda belli büyüklüğe gelene kadar fark edilemeyebilir. Bu nedenle özellikle risk grubunda yer alan kişilerin herhangi bir şikâyeti olmasa da düzenli tarama testlerinden geçmesi çok önem taşır. Çünkü erken evrede yakalandığında kolon kanserinin tedavi şansı çok yüksektir. Mesela babası 45 yaşında kolon kanseri olan kişide taramalar (45-10=35) 35 yaşında başlamalıdır. Eğer kolonoskopide hiç polip lezyon saptanmazsa 10 yıl tekrar işlem gereği olmayacaktır" diye kaydetti.

Kaynak: Haber Merkezi