Ergenlik dönemi; kimlik arayışı, bağımsızlık isteği ve duygusal dalgalanmalarla karakterize edilen özel bir süreç. Bu dönemde aile içi iletişimde yaşanan kopukluklar, hem ebeveynler hem de gençler için sorunlara yol açabiliyor. Psikoloji uzmanları, ergenlerle sağlıklı iletişim kurabilmenin ipuçlarını paylaştı.
ÖNCE DİNLEMEYİ ÖĞRENMEK GEREKİYOR
Uzman Psikolog Dr. Ayşe Kılıç, ergenlerle iletişim kurarken en önemli adımın onları yargılamadan dinlemek olduğunu vurguladı. Kılıç, “Gençler, anlaşıldıklarını hissettiklerinde daha açık ve güvenli bir iletişim kurarlar. Sürekli nasihat vermek yerine, onların duygularına değer verildiğini göstermek gerekir,” dedi.
Kılıç, sabırlı bir dinleyici olmanın, gencin kendisini ifade etme cesaretini artırdığını ve güven duygusunu pekiştirdiğini belirtti.
ELEŞTİRİDEN KAÇINIP DESTEKLEYİCİ OLMAK ÖNEMLİ
Uzmanlar, ergenlerin özgüvenlerinin kırılmaması için eleştirel dil kullanımından kaçınılması gerektiğini söylüyor. Dr. Ayşe Kılıç, “Olumsuz yargılar ve sürekli eleştiriler, gençlerde savunma mekanizmalarının gelişmesine neden olur. Bunun yerine olumlu davranışlar övülmeli ve hatalar gelişim sürecinin doğal bir parçası olarak görülmelidir,” ifadelerini kullandı.
Kılıç, gençlerin kendi seçimleri üzerinde söz sahibi olduklarını hissetmelerinin, sorumluluk duygusunu geliştirdiğini de ekledi.
AÇIK VE NET İLETİŞİM KURULMALI
Ergenlerle iletişimde net ve açık bir dil kullanmanın önemine dikkat çeken uzmanlar, belirsiz ifadelerin yanlış anlaşılmalara neden olabileceğini belirtiyor. Dr. Ayşe Kılıç, “Ne istediğinizi açıkça belirtin. İpuçlarıyla ya da dolaylı anlatımlarla iletişim kurmaya çalışmak, gençlerde kafa karışıklığına yol açar,” dedi.
Ayrıca iletişim sırasında beden dilinin de sözlü ifadelerle uyumlu olması gerektiği, gençlerin söylenenden çok davranışlara odaklandığı vurgulandı.
BAĞIMSIZLIĞA SAYGI GÖSTERİLMELİ
Uzmanlar, ergenlik döneminin bağımsızlık arzusunun yoğun şekilde yaşandığı bir süreç olduğunu hatırlatıyor. Dr. Kılıç, “Ergenler, kendi kararlarını almak ve birey olduklarını hissetmek isterler. Aileler bu süreci desteklemeli, ancak gerekli durumlarda rehberlik etmeyi sürdürmelidir” dedi.