68 yaşındaki emekli memur Hüseyin A., “Maaş yatıyor, ertesi gün sadece faturalar ve mutfak alışverişine gidiyor. Ay sonunu getirmek artık mümkün değil” dedi.
“AYDA BİR PAZARA GİDİYORUZ, HER ŞEY ATEŞ PAHASI”
30 yıl devlet memurluğu yaptıktan sonra emekli olduğunu belirten Hüseyin A., özellikle gıda fiyatlarındaki artışa dikkat çekti. “Eskiden pazarda torbayı doldururduk, şimdi sadece temel birkaç şey alıp dönüyoruz. Her hafta pazara çıkmak yerine artık ayda bir çıkıyoruz. Et zaten alamıyoruz, meyve de çocuklar gelince alınıyor” diyerek yaşadığı zorlukları dile getirdi.
KİRA VE FATURALAR MAAŞIN BÜYÜK BÖLÜMÜNÜ GÖTÜRÜYOR
Maaşının büyük kısmını kira ve faturalara ayırdığını söyleyen Hüseyin A., “Ev sahibi olmasam kesinlikle geçinemem. Elektrik, su, doğalgaz ve telefon faturası zaten maaşın üçte birini götürüyor. Üzerine kira da eklense hayatta kalmak mümkün değil” şeklinde konuştu. Özellikle büyük şehirlerde yaşayan kiracı emeklilerin çok daha büyük sıkıntılar yaşadığını vurguladı.
SAĞLIK GİDERLERİ DE AYRI BİR YÜK
Yaş ilerledikçe sağlık harcamalarının da arttığını belirten emekli Hüseyin A., bazı ilaçların artık SGK tarafından tam karşılanmadığını ifade etti. “Doktora gitmek bile maliyetli hale geldi. Devlette randevu bulamazsak mecburen özel hastaneye gidiyoruz. Muayene farkı, ilaç farkı derken maaşın üzerine ek yük biniyor” dedi.
EMEKLİLER DESTEK BEKLİYOR
Yaşanan ekonomik koşulların emeklileri her geçen gün daha fazla zorladığını söyleyen Hüseyin A., “Biz bu ülkeye yıllarca hizmet ettik. Kimse devletten sadaka beklemiyor. İnsanca yaşayabileceğimiz bir maaş istiyoruz. Pazara, markete girerken etiket hesaplamayacağımız günleri özledik” diyerek yetkililere çağrıda bulundu.
