İstanbul’da bir fırının önünde mikrofon uzattığımız emekli vatandaş Mehmet Kemal, ekmek fiyatlarındaki artışın bütçelerini zorladığını dile getirdi. “Ben emekliyim. Ailemle birlikte yaşıyorum, her gün en az 4-5 ekmek alıyoruz. Eskiden ekmeğin fiyatı çok düşünülmezdi ama şimdi markete girerken kaç tane alsam diye düşünüyorum. Tane hesabı yapıyoruz, durum bu kadar vahim” dedi.
ASGARİ ÜCRETLİ DE ZORLANIYOR
Asgari ücretle çalışanlar da ekmek fiyatlarındaki artıştan olumsuz etkilenen kesimler arasında. Görüşüne başvurduğumuz başka bir vatandaş ise “Ekmek, sofranın temelidir. Et alamıyoruz, süt zor alıyoruz, bir tek ekmekle karnımız doyuyordu. Şimdi o da lüks oldu. 10 TL’ye dayanan bir ekmekten söz ediyoruz. Aylık hesap yaptığımızda sadece ekmek masrafı bile ciddi bir kalem haline geldi” ifadelerini kullandı.
FIRINCILAR MALİYETLERDEN ŞİKAYETÇİ
Fırıncılar da artan maliyetler nedeniyle fiyatları artırmak zorunda kaldıklarını savunuyor. Un, maya, enerji ve personel giderlerinin son bir yılda ciddi oranda yükseldiğini belirten sektör temsilcileri, zammın kaçınılmaz olduğunu ifade ediyor. Bazı fırıncılar ise kâr marjlarının düştüğünü ve maliyetlere yetişemediklerini söylüyor.
VATANDAŞ YETKİLİLERDEN ADIM BEKLİYOR
Artan fiyatlar karşısında çözüm arayan vatandaşlar, hükümetin temel gıda ürünlerine yönelik bir fiyat kontrol mekanizması geliştirmesini talep ediyor. Özellikle dar gelirli kesimin ekmek gibi temel bir ürüne erişiminin zorlaşmaması gerektiğini savunan vatandaşlar, “En azından ekmekte bir taban fiyat belirlenmeli, herkesin alabileceği bir düzeye çekilmeli” görüşünde birleşiyor.