Türkiye'nin deprem kuşağında yer alması nedeniyle önem arz eden Zorunlu Deprem Sigortası (DASK), afet sonrası maddi kayıpların en aza indirilmesi için devlet tarafından teşvik ediliyor. Son depremlerin ardından sigortaya olan ilginin yeniden gündeme geldiğini belirten sigorta acentesi temsilcisi Tamer Koç, vatandaşların bu konuda hâlâ yeterince bilinçli olmadığını vurguladı.

"ZORUNLU DEPREM SİGORTASI TEMİNAT SAĞLIYOR"

Koç, DASK'ın yalnızca zorunlu bir yasal yükümlülük değil, aynı zamanda yaşanabilecek maddi kayıpların telafisinde önemli bir güvence olduğunu söyledi. “Deprem sonrası birçok kişi zararını karşılayacak bir mekanizma olmadığını fark ediyor. Oysa ki Zorunlu Deprem Sigortası, binanın yeniden inşası için belirli bir teminat sağlıyor” dedi.

Türkiye genelinde her konut sahibinin, tapusu bulunan binalar için bu sigortayı yaptırmakla yükümlü olduğunu ifade eden Koç, sigortanın sadece binayı kapsadığını, evin içindeki eşyaların bu sigortaya dahil olmadığını da hatırlattı. “DASK, yalnızca yapısal hasarı karşılar. İçerideki mobilya, elektronik veya diğer eşyaların güvence altına alınması için konut sigortası gerekir” bilgisini verdi.

"YENİ BİNALARDA SİGORTA ORANI YÜKSEK"

Koç, özellikle son yıllarda yapılan yeni binalarda sigorta oranının yükseldiğini ancak kırsal kesimde ve eski yapılarda bu oranın oldukça düşük kaldığını belirtti. “Vatandaş, tapusuz yapılar için DASK yaptıramıyor. Bu da büyük bir sigorta açığına yol açıyor. Olası bir depremde bu kesim maddi olarak tamamen savunmasız kalıyor” diye konuştu.

Muhabir: Doğu Han