Teknolojinin hızla geliştiği günümüzde yazılım sektörünün temel yapı taşı olan kodlama, yalnızca teknik bir işlem değil; aynı zamanda bir problem çözme sanatı olarak tanımlanıyor. Bilgisayar Mühendisi Bekir Açıkgöz, kod yazma sistemlerine dair yaptığı açıklamalarda, doğru kodlamanın yazılımcının hem düşünce yapısını hem de ürünün başarısını etkilediğini vurguladı.

“KOD, MAKİNE İÇİN DEĞİL; ÖNCE İNSAN İÇİN YAZILIR”

Kodlamada asıl hedefin, yalnızca çalışan bir sistem değil, sürdürülebilirlik ve anlaşılabilirlik olduğunu belirten Açıkgöz, şunları söyledi:

“İyi bir kod, sadece makineyi değil, aynı zamanda diğer yazılımcıları da düşünerek yazılır. Yazdığınız kodu sizden sonra gelecek bir mühendisin kolaylıkla anlayabilmesi gerekir.”

STANDARTLARA UYGUNLUK VE OKUNABİLİRLİK ÖNCELİKLİ OLMALI

Kod yazma sistemlerinde en büyük problemlerden birinin dağınık ve tutarsız yapılar olduğunu söyleyen Açıkgöz, yazılımcıların belirli standartlara göre hareket etmesi gerektiğini belirtti:

“Kodun sade, düzenli ve yorumlanabilir olması hem geliştirme sürecini hızlandırır hem de hataların önlenmesini kolaylaştırır. Bu yüzden ‘temiz kod’ yaklaşımı vazgeçilmezdir.”

“KOD YAZMAK MATEMATİKTEN ÇOK MANTIK İŞİDİR”

Yazılım öğrenmek isteyen gençlere de seslenen Açıkgöz, kodlamanın temelinde mantıklı düşünme, analiz ve sistematik yaklaşım olduğunu ifade etti:

“Kod yazarken temel mesele, problemi parçalarına ayırıp adım adım çözebilmektir. Bu süreçte analitik düşünme yeteneği çok önemlidir. Herkesin anlayabileceği karmaşık olmayan yapılar oluşturmak, kodun değerini artırır.”

SÜREKLİ ÖĞRENME ŞART: TEKNOLOJİ YERİNDE DURMUYOR

Kod yazma sistemlerinin her geçen gün değiştiğini ve yeni dillerin, yeni paradigmaların yazılım dünyasında yer bulduğunu vurgulayan Açıkgöz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yeni teknolojileri takip etmeden, sadece bir dili öğrenerek başarılı olmak mümkün değil. Yazılım mühendisliği, sürekli öğrenme ve güncel kalma sorumluluğu gerektirir.”

Muhabir: Haluk Oras