İnşaat Mühendisi Ahmet Yılmaz, ilk olarak deprem mühendisliğinin, yapıların zemin özelliklerine ve çevresel faktörlere göre tasarlanmasının çok önemli olduğunun altını çizdi.
"SAĞLAM MALZEME KULLANMAK YETMEZ"
“Depreme dayanıklı bir bina inşa etmek, sadece sağlam malzeme kullanmakla sınırlı değildir. Yapının tasarımında, yer altı özelliklerinin incelenmesi ve doğru mühendislik hesaplarının yapılması gerekir” diyen Yılmaz, depreme dayanıklı yapılar için yapılan temel adımları sıraladı.
"ZEMİN ETÜDÜ, BİNALARIN GÜVENLİĞİNİ DOĞRUDAN ETKİLER"
İlk olarak zeminin analiz edilmesi gerektiğini belirten Yılmaz, zemin etüdü yapılmadan inşaata başlanmaması gerektiğini vurguladı. Yılmaz, "Zemin etüdü, inşa edilecek yapının zemine ne kadar dayanabileceğini gösterir ve bu, deprem sırasında binaların güvenliğini doğrudan etkiler" diyerek sonrasında yapının malzeme seçiminde de dikkat edilmesi gerektiğini ifade etti. Betonarme, çelik ve kompozit malzemelerin doğru oranlarda kullanılması gerektiğini aktaran Yılmaz, her malzemenin belirli özellikleri ve dayanıklılık kriterleri olduğunu söyleyerek “Betonun kalitesi, çeliğin uygun kullanımı ve yapısal elemanların tasarımı, binanın depreme dayanıklı olmasında kritik rol oynar" dedi.
ESNEK TASARIMLARIN ÖNEMİ
Yılmaz, ayrıca binalarda kullanılan yapı elemanlarının, özellikle kolon ve kirişlerin, depreme karşı dayanıklı olacak şekilde tasarlanması gerektiğini dile getirerek "Bu elemanların yeterli güç ve esneklikle tasarlanması, yapının deprem sırasında deforme olmasını engeller" diye kaydetti.
Son olarak deprem anında binaların esnek olması gerektiğine dikkat çeken Yılmaz, “Bir bina ne kadar esnekse, deprem sırasında o kadar az zarar görür. Esnek tasarımlar, yapının hareket etmesine olanak tanır ancak yapının yapısal bütünlüğünü korur" ifadelerini kullandı.
