Eğitim hakkı, sağlık hakkı, şiddetten korunma hakkı gibi temel haklar konusunda yapılan çalışmalar sürse de, dünya çapında pek çok çocuk bu haklardan mahrum kalmaya devam ediyor.

Uzmanlar, çocuk hakları konusunda daha etkin bir farkındalık oluşturulması gerektiğini belirtiyor. Çocuk haklarının korunması, sadece yasalarla değil, aynı zamanda toplumsal bir bilinçle mümkün olabilir. Ailelerin, öğretmenlerin, kamu kuruluşlarının ve sivil toplum örgütlerinin iş birliği içinde çalışması, çocukların daha sağlıklı bir yaşam sürmeleri için büyük önem taşıyor.

ÇOCUKLARIN EĞİTİM HAKKI: EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİ

Çocukların en temel haklarından biri olan eğitim hakkı, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de sıkça gündeme gelmektedir. Ancak, eğitimde fırsat eşitsizliği, çocukların en temel haklarından biri olmasına rağmen, hâlâ pek çok çocuk için ulaşılabilir olamamaktadır. Özellikle kırsal bölgelerde ve düşük gelirli ailelerde yaşayan çocuklar, eğitim hayatlarına başlamakta ya da devam etmekte büyük zorluklarla karşılaşıyor.

Eğitim uzmanı Aysel Korkmaz, "Eğitim, çocukların gelişimi için temel bir hak olup, bu hakkın sağlanması, onların gelecekteki yaşam kalitesini doğrudan etkilemektedir. Ancak, Türkiye'de hala eğitimde fırsat eşitsizliği devam etmektedir. Özellikle ekonomik durumu iyi olmayan ailelerin çocukları, eğitim hayatlarında büyük zorluklarla karşılaşmaktadır" dedi.

Bu sorunun çözülmesi için daha fazla devlet ve sivil toplum iş birliği gerektiğini belirten Korkmaz, "Eğitim alanındaki eşitsizlikleri gidermek için devletin eğitim alanında yapacağı yatırımlar ve sivil toplumun yürüttüğü projeler büyük önem taşımaktadır. Ayrıca, ailelerin çocuklarının eğitimlerine daha fazla katkı sağlaması gerektiğini düşünüyoruz" diye ekledi.

ÇOCUKLARIN ŞİDDETTEN KORUNMASI: TOPLUMSAL BİR SORUMLULUK

Çocuk hakları denildiğinde akla gelen en önemli konulardan biri de şiddetten korunma hakkıdır. Her yıl binlerce çocuk, şiddet nedeniyle hayatını kaybetmekte ya da ruhsal ve fiziksel zarar görmektedir. Çocukların şiddetten korunması, devletlerin en önemli sorumluluklarından biridir. Ancak, şiddet mağduru olan çocuklar için etkin bir destek mekanizması ve koruma sisteminin kurulması oldukça önemlidir.

Çocuk psikologu Murat Demirtaş, "Çocukların şiddetten korunması, sadece fiziksel değil, psikolojik açıdan da çok önemlidir. Aile içi şiddet, okulda zorbalık, cinsel istismar gibi pek çok şiddet türü, çocukların ruh sağlığını olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, çocukların şiddet mağduru olmamaları için farkındalık oluşturulması ve koruyucu önlemlerin alınması gerekmektedir" dedi.

Toplumda şiddet konusunda daha fazla eğitim ve bilinçlenme çalışmaları yapmanın önemini vurgulayan Demirtaş, "Aile içindeki şiddet, eğitimde zorbalık, cinsel istismar gibi olaylar, çocukların hayatını olumsuz şekilde etkileyebilir. Bu nedenle, devletin alacağı önlemler, sosyal hizmetlerin sağlanması ve toplumun bilinçlendirilmesi çok önemli" diye ekledi.

ÇOCUKLARIN SAĞLIK HAKKI: HASTALIKLARDAN KORUNMA VE TEDAVİDE EŞİTLİK

Çocukların sağlıklı bir yaşam sürebilmesi için sağlık hakkının teminat altına alınması gerekmektedir. Bu, sadece temel sağlık hizmetlerine erişimle sınırlı değildir, aynı zamanda çocukların aşılanması, beslenme ve hijyen gibi konularda da büyük bir sorumluluktur. Türkiye'deki sağlık hizmetlerinin genel durumu iyileştirilmiş olsa da, hala bazı bölgelerde sağlık hizmetlerine erişim konusunda sorunlar yaşanıyor.

Çocuk sağlığı uzmanı Dr. Zeynep Yıldız, "Çocukların sağlık hakları, sadece hastalıkları tedavi etmekle değil, aynı zamanda önleyici sağlık hizmetleriyle de ilgili olmalıdır. Erken yaşta aşılar, sağlıklı beslenme ve düzenli sağlık kontrolleri, çocukların sağlıklı bir yaşam sürmelerini sağlar. Ancak, kırsal bölgelerde ve düşük gelirli ailelerde bu tür hizmetlere ulaşmak hala çok zor" dedi.

Yıldız, çocuk sağlığı konusunda daha fazla devlet yatırımı ve aile eğitimi yapılmasının önemini vurgulayarak, "Sağlık hakkı, sadece bir çocuğun hastalandığında tedavi edilmesi anlamına gelmez. Çocukların sağlıklı bir yaşam sürdürebilmesi için önleyici sağlık hizmetlerine erişmeleri gerekmektedir. Bu konuda tüm toplumun sorumluluğu vardır" şeklinde konuştu.

ÇOCUK HAKLARININ GÜVENCE ALTINA ALINMASI: YASAL VE TOPLUMSAL BİR ZORUNLULUK

Çocuk hakları, yasalarla güvence altına alınmıştır. Ancak, yasal düzenlemelerin yanında toplumsal bir bilinç oluşturulması da önemlidir. Çocuk hakları konusunda toplumsal bir farkındalık yaratmak, çocukların haklarının ihlal edilmesinin önüne geçebilir. Bu nedenle, devlet, eğitim kurumları, sivil toplum kuruluşları ve aileler, çocuk hakları konusunda sorumluluklarını yerine getirmelidir.

Çocuk hakları savunucusu Ayşe Demir, "Çocukların haklarının korunması, sadece yasaların değil, toplumsal bilinçlenmenin de etkisiyle mümkündür. Her birey, çocuk haklarına saygı göstererek, bu hakların ihlal edilmemesi için elinden geleni yapmalıdır. Çocukların haklarını ihlal etmek, sadece yasal değil, toplumsal bir suçtur" dedi.

Demir, toplumun her kesiminin çocuk hakları konusunda eğitim alması gerektiğini belirterek, "Çocuk hakları, sadece devletin sorumluluğunda değildir. Aileler, okullar, sivil toplum kuruluşları ve medya, çocuk hakları konusunda bilinçlenmeli ve çocukların haklarını savunmalıdır" diye ekledi.

Muhabir: Şenay Güner