Şehir hayatının en canlı yüzlerinden biri olan sokak satıcıları, hem ekonomik yaşamın bir parçası hem de kentin kültürel dokusunun önemli temsilcileri. İstanbul’un işlek caddelerinde satış yapan Hasan Çelik, sokakta çalışmanın görünmeyen yönlerini ve bu mesleğin getirdiği zorlukları paylaştı.
SOKAKTA SATIŞ YAPMAK HEM UMUT HEM MÜCADELE DEMEK
Hasan Çelik, sokakta satış yapmanın sadece bir iş değil, aynı zamanda büyük bir mücadele olduğunu söyledi. Günün ilk saatlerinde tezgahını kurduğunu belirten Çelik, çoğu zaman hava şartlarının ya da yoğunluğun belirsiz olması nedeniyle kazancın değişkenlik gösterdiğini ifade etti. Sokakta çalışmanın hem fiziksel hem de psikolojik dayanıklılık gerektirdiğini dile getirdi.
EKONOMİK KOŞULLAR SOKAK SATICILARINI DOĞRUDAN ETKİLİYOR
Çelik, artan maliyetlerin sokak satıcılarının gelirini doğrudan etkilediğini belirtti. Özellikle ürün temininde yaşanan fiyat artışlarının kar marjlarını düşürdüğünü söyleyen Çelik, günlük kazançla günü kurtarmaya çalıştıklarını vurguladı. Sokakta çalışanların herhangi bir sosyal güvenceye sahip olmamasının da en büyük sorunlardan biri olduğunu sözlerine ekledi.
SOKAK SATICILARI ŞEHİR KÜLTÜRÜNÜ YAŞATIYOR
Hasan Çelik, sokak satıcılarının sadece ürün satmadığını, aynı zamanda bir kültürü yaşattıklarını belirtti. Çocukluğunda da sokak satıcılarının sesleriyle büyüdüğünü ifade eden Çelik, bugün hala sokaklarda simitçi, kestaneci, mısırcı gibi satıcıların varlığının şehir hafızasının önemli bir parçası olduğunu söyledi. İnsanlarla kurulan sıcak temasın, bu işi diğer mesleklerden ayırdığını belirtti.
DAHA FAZLA DESTEK VE FARKINDALIK BEKLİYORLAR
Hasan Çelik, sokak satıcılarının daha iyi koşullarda çalışabilmesi için yerel yönetimlerden destek beklediklerini ifade etti. Özellikle çalışma alanlarının düzenlenmesi ve belirli hakların tanınmasının hem satıcılar hem de şehir düzeni açısından olumlu sonuçlar doğuracağını söyledi. Toplumun da sokak esnafına karşı daha anlayışlı ve destekleyici bir tutum sergilemesi gerektiğini vurguladı.