61.Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, geleneksel kortej geçişiyle başladı. Korteje aralarında Salih Güney, Cihat Tamer, Gülsen Tuncer, Mehmet Özgür, Şahnaz Çakıralp, Kaan Çakır, Burak Serdar Şanal’ın da bulunduğu sanatçılar katıldı. Sanatçılar, üstü açık otomobillerle yurttaşları selamladı. Kortejde Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek de yer aldı.
Açılış töreni oyuncu Sedef Avcı’nın sunumuyla Cam Piramit Fuar ve Kongre Merkezi'nde yapıldı. Jüri başkanı Ferzan Özpetek'in önerisiyle Cannes, Berlin, Venedik gibi festivallerde olduğu gibi bir festival yüzü belirlendi. Saadet Işıl Aksoy, festival nişanını öldürülen kız kardeşleri adına alarak herkes için adalet talebinde bulundu.
"BU NİŞANI DEVREDENE KADAR ONURLA TAŞIYACAĞIM"
URART tarafından tasarlanan Onursal Nişan’ın bu yılki sahibi, oyuncu Saadet Işıl Aksoy oldu. Aksoy'a ödülünü; URART Yönetim Kurulu Başkanı ve Kreatif Direktörü Erol Sağmanlı ile Ulusal Jüri Başkanı Ferzan Özpetek sundu. Aksoy konuşmasında, “Yaşanan kadın cinayetleri karşısında inanılmaz bir acıyla bu sahnedeyim. Belki biraz sert ama ülkemizin gerçeği bu. Katledilen kızkardeşlerimizi saygıyla anıyorum ve hepimiz için adalet diliyorum” ifadelerini kullandı. Aksoy sözlerini şöyle sürdürdü:
“Daha önce festivale seçilen filmlerin oyuncusu ya da jüri üyesi olarak yollarımızın kesiştiği 61. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin ev sahibi sanatçısı olmak benim için büyük bir onur. Büyük bir onur, çünkü bundan böyle her yıl bir başka sanatçı arkadaşımın üstleneceği bu ‘gerçek rol’le sinemanın özgürleşmesi için, konuşan bir sinema için, hafızalarımızın görsel kaydı olan bir sinema için farkındalık yaratmış olacağız. Bu nedenle 60’sı yapılamayan Altın Portakal için de, bizlerden çok sonra 160.’sı yapılacak olan gelecek festivaller için de 61. festivalde buluşabiliyor olmak çok önemli. Festivale gelen ve emeği geçen herkes bu nedenle çok kıymetli. Bu birliktelik için çok teşekkür ediyorum. Çünkü ‘hikayemiz birlikte’; bir araya gelirsek hikayelerimizi paylaşabiliriz. Bir araya gelirsek sorunlarımızı konuşabiliriz. Daha da önemlisi, sevgili Ferzan Özpetek’in söylediği gibi, birlikte olursak genç sinemacılara, pırıl pırıl yeni yeteneklere ve onların filmlerine yol açabiliriz. Festival için özel olarak tasarlanmış bu değerli nişanı, özgür bir sinemanın sembolü olarak, gelecek yılki sanatçı arkadaşıma yine bu sahnede devredene kadar onurla taşıyacağım. Bu duygu ve inançla bu yılki festivali açıyorum ve hepinize çok güzel bir festival haftası diliyorum.”
"GÜZEL GÜNLER GÖRMEYİ DİLİYORUM"
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Böcek ise şöyle konuştu:
“Altın Portakal’ın mutlaka bir çoğumuzun hayatında bıraktığı bir izi, hatırası vardır. 15 yaşında kazandığım ikramiye ile aldığım sinema makinasıyla Antalya’da film oynatırdım. Okuldan dönerken yaptığım anonslarla filmi duyurur, akşam da film gösterimi yapardım. Bu anonsu, heyecanı, izleyicilerin coşkusunu unutamam. O yıllarda sinema makinesinin yansıttığı ışık hâlâ hayatımı aydınlatıyor. Altın Portakal benim için sinema makinesiyle gerçeğe dönen o hayaldir, at arabasıyla gelip izlediğim kortejdir, Yeşilçam’dır, çocukluğumuzdur, gençliğimizdir, inanmaktır, başarmaktır. Hayatımızın ta kendisidir.
2019’da seçim sürecinde Altın Portakal özüne dönecek sözünü vermiştim, şimdi sözümü tutmanın mutluluğunu yaşıyorum. Geçtiğimiz yıl yerel seçim nedeniyle siyasete alet edilmesi hepimizi derinden üzdü ama yaşanan talihsizlikleri, kırgınlıkları geride bıraktık. Üzerimize düşen ne varsa yapmaya kararlıydık. Bu mücadelede bize destek olan sinema emekçileri, basın ve halkımıza çok teşekkür ederim.
1964 yılında bugünün adımlarını atan, festivalin mimarı Dr. Avni Tolunay başta olmak üzere, aramızdan ayrılan belediye başkanları ve sanatçıları rahmete anıyor, onlara ve geçmiş dönemde görev yapan tüm belediye başkanlarına teşekkürü borç bilirim. Sinemanın en köklü festivallerinden birine ev sahipliği yapmanın gurur ve onurunu yaşıyoruz.
Hepinizin huzurunda altını çizerek söylüyorum; artık yeter! Çocuk tacizlerinin olmadığı, kadınların katledilmediği, hayvanların zulme uğramadığı güzel günler görmeyi diliyorum. Yaşasın sinema, yaşasın Altın Portakal! Sevgiyle kalın, cumhuriyetle kalın, Atatürk ile kalın.”
SİNEMANIN MUTLAKA DESTEĞE İHTİYACI VAR
Törende konuşan Antalya Valisi Hulusi Şahin şunları kaydetti:
“Gençlik yıllarımızda kaçar kaçar sinemaya giderdik. Festival mottosundaki gibi, o hikayelerde kendimizi bulurduk. Türk sineması yakın tarihimizin bir özetidir. Uluslararası platformda da hikayemizi çok başarılı şekilde anlatmaya devam ediyouz, bu büyük sanatkârlar sayesinde. Yeşilçam’da köyden kente göç, feodalite gibi sorunlar yansırdı mesela. Kibar Feyzo ve Züğürt Ağa, aklıma ilk gelen örnekler; farklı taraflardan ‘ağa’ meselesini ele alan. 2000’lerde de bunu yapıyor Türk sineması; Bir Zamanlar Anadolu’da filmini izledim. Küçük ilçelerde yıllarca çalıştım ben, kendimi o filmin içinden çıkmış gibi hissettim. Bunlar büyük başarıdır. Sinema, kültürün kilometre taşıdır, korunmalıdır. Pandemi döneminde gördüğümüz gibi, sinemanın mutlaka desteğe ihtiyacı var. Bu festivaller işte bu yüzden çok önemli. Dizi sektörüne de teşekkür ederim; sayelerinde dünyada Türkçe moda oldu, herkes Türkçe öğreniyor.”
ONUR ÖDÜLÜ VE BAŞARI ÖDÜLÜ SAHİPLERİNİ BULDU
Vali Şahin, konuşmasının ardından Büyükşehir Belediye Başkanı Böcek ile festivalin ilk Onur Ödülü’nü, usta sanatçı Erdal Özyağcılar’a takdim etti. Ödülünü alan Özyağcılar; “Bu gece benim için çok önemli. Bu gece, bana; Erdal, iyi ki oyuncu olmuşsun, dedirtti. 55 yıllık sanat emeğimi taçlandırdınız. Bir daha dünyaya gelsem yine bu topraklarda yine bu mesleği yapardım. Bana bu ödülü verenler; salonda, dışarıda, beni sevenler, bu gece bana huzur, onur ve umut armağan ettiniz” diye konuştu.
Oyuncu Selçuk Yöntem ise Onur Ödülü’nü, festival kapsamında bir ustalık sınıfı da verecek olan, başarılı oyuncu Mehmet Aslantuğ’un elinden aldı. Yöntem, ödülünü alırken “Festivale yıllarca katıldım ama bu gecenin gururu ve mutluluğu başka! Ödülü değerli arkadaşımdan almak ayrı bir sürpriz ve gurur oldu. Yaşasın sanat” dedi.
Bir diğer Onur Ödülü sahibi, usta oyuncu Şerif Sezer’in ödülünü ise müzisyen kimliğiyle öne çıksa da kariyerine aslında oyunculukla başlamış olan Emre Altuğ sundu.
Onur Ödülü sahibi oyunculardan Müjdat Gezen, sağlık sorunları sebebiyle törene katılamadı ve bir video mesajı gönderdi. “Gelemediğim için beni bağışlayın” diyen Gezen, “Beni layık gördüğünüz bu ödüle çok teşekkür ediyorum. Mutlu günlerde görüşmeyi umuyorum” diye konuştu.
Oyuncu Işıl Yücesoy ise ödülünü, oyuncu Tuba Büyüküstün’den aldı. Büyüküstün Yücesoy’a ödülünü takdim ederken, “Işıl ablayla iki işte çalıştım. İnsanın içindeki en güzel şeyi görür, oraya sarılır ve siz, orayı büyütmeniz gerektiğini ister istemez anlarsınız. Bu ükede bir kadın oyuncu olarak bu ödülü sana vermekten gurur duyuyorum. Her şey için teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.
Açılış töreninde genç ve başarılı oyuncuları motive etme amacıyla sunulan Başarı Ödülleri de sahiplerini buldu. Bu yıl Aras Bulut İynemli ve Farah Zeynep Abdullah’ın layık görüldüğü Başarı Ödülleri’nin ilkini; 1974’te “Bedrana” filmiyle Altın Portakal kazanan oyuncu Perihan Savaş, İynemli’ye verdi. Abdullah ise ödülünü, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülşah Deniz Atalar’dan ve oyuncu Yücesoy’dan aldı. Abdullah, “Ben bu ödülü, izninizle erkekçiliğin ve erkekliğin egemen olduğu bu düzende var olmaya çalışan, konuşmaktan korkmayan, yorulan ama pes etmeyen kadınlar için almak istiyorum” diye konuştu. Tören, sanatçı Serhat Kılıç'ın konseri ile devam etti.
61.Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali 12 Ekim’deki ödül ve kapanış töreniyle sona erecek.