(VAN)- Van’da esnaf ve çiftçilik yapan vatandaşlar, ekonomik kriz nedeniyle işlerinin bitme noktasına geldiğini ifade etti. Esnaf Hüseyin Akdağ, Yozgat’ta yaptığı konuşmayla gündem olan çiftçi destek vererek "Çiftçi, Yozgat gibi bir yerde eğer bu sesi çıkarıyorsa demek ciddi anlamda bir sıkıntı var" dedi.

CHP'nin Yozgat mitinginde "Turp ile şalgam ile ülke yönetilmez, ülke adaletle yönetilir" diyerek yaptığı konuşmayla gündem olan çiftçi Abdullah Ceyhan’a Van’dan destek geldi.

Vanlı esnaf Hüseyin Akdağ, "30-35 yıldır esnafın. Ekonomi gerçekten güzel değil. Yani çark dönmüyor. Her gün işte görüyorsun altının fiyatı, piyasanın durumu, bir de bölgede olan huzursuzluklar... Eğer bu bölgeye ciddi bir manada bir barış gelirse samimi bir barış gelirse ekonomi haliyle düzelir. Eğer bir yerde devlet adaletliyse bu devlet güçlü olur. Şimdi bu dolayısıyla bütün çiftçiye de yansır. Yani çiftçi Yozgat gibi bir yerde eğer bu sesi çıkarıyorsa demek ciddi bir anlamda bir sıkıntı var. Yani eğer bu işte bizim bölgede, Güneydoğu, Doğu Anadolu dediğimiz bölgede eğer bu sıkıntıları dile getirseydiler farklı bir şekilde yansıtacaklardı. Diyecekler işte efendim işte A parti veya B parti bunları çıkartıyor ortaya. Halk haliyle çıkıyor ortaya. Yani burada ciddi bir manada bir sıkıntı var" diye konuştu.

En pahalı akaryakıtın Türkiye'de olduğunun da altını çizen Akdağ, bu fiyatlar karşısında çiftçinin üretim yapamayacağını dile getirdi. Akdağ, "Üretim olmazsa dışa bağlı kalıyorsun. Bakın hemen İran yanı başımızda şu anda biberin kilosu burada 70 lira, orada 3 liradır, 4 liradır, 5 liradır. Neden bizde 100 lira? Limonun kilosu bugün atıyorum 70 lira, 60 lira. Yani hemen yanı başımızda 10 liradır. Neden? Çünkü orada akaryakıt ucuzdur. Akaryakıt olduğu zaman ucuz olduğu zaman haliyle her şeye yansır" diye ifade etti.

"Tarımcılık ve çiftçilik öldü"

Çiftçi Salih Kurt ise daha önce de ekonomik krizlerin yaşandığını ancak bu kadar zor bir dönem görmediklerini belirterek, çiftçilik ve esnaflığın öldüğünü söyledi. Kurt, "Halkın alım gücü kalmamış. Herkesi bir asgari ücrete bağlayıp veya emekliyi 14 bin liraya bağlıyor, bu paraya da bir şey alınmıyor zaten artık. İnsanlar geçimini sağlayamıyor. Halk zor durumda. Ekonomi çökmüş yani ekonomi durumu hiç iyi değil. Yani eğer Yozgat'taki çiftçi isyan ediyorsa, belli ki Van'da her şey bitmiş demektir. Tarımcılık yok. Hayvancılık yani bölgemiz daha önceden de çiftçilik, tarımcılık, hayvancılık üzerine geçimini sağlayan bir bölgeydi. Ama bugün o da yok. Eğer 4 ülkeyle sınır olan bir bölgede eğer halk bu yoksulluğu çekiyorsa bunu düşünmek lazım" dedi.

Ömer Uyar, "Geçen sene samanın kilosu 8 lira idi bugün 15 lira, bu sene yine zamlandı. Millet idamesini edemiyor. Çoban olmuş 100-120 bin, mazot pahalı kimse çiftçilik yapamaz. Çiftçilik nasıl yapsın. Koyun için çoban tutuyoruz 100 bin, hamal ot biçiyor günlük 2-3 bin biz nasıl idare edelim. Her şey pahalanmış çiftçi mecbur bu işi bırakacak" şeklinde konuştu.

"Yabancı uyruklu insanları ucuz fiyata çoban oluyor biz de burada sürünüyoruz"

Abdulsamet isimli vatandaş, "Çiftçi de ölmüş, çiftçi kalmamış. Biz buraya millete çoban olmaya geldik ama İranlı, Afganlı, Suriyeliden bize iş kalmıyor. Yabancı uyruklu insanları ucuz fiyata çoban oluyor. Biz de burada sürünüyoruz. Yani kalmamış, hayat kalmamış" derken; diğer bir vatandaş ise, "Vallahi çiftçinin durumun daha çok kötüdür. Bazı Afganlar geliyor. Adamın biri yeni söyledi Afgan yanımda 5 senedir çalışıyor ben 7 milyar (bin) para veriyorum. 5 liraya bir şey gelmez ki" dedi.

"Devlet köylünün hayvanına küpe yaptığı zaman benden para kesmemeli"

Çiftçi Kemal Duman, şunları söyledi:

"Aslında çiftçilik kalmamıştır. Çiftçiliği bitirmişler. Çiftçi kendisi ölmüştür. Mezara koyacak kimse yoktur. Çiftçinin bugünkü yaşadığı durum, sorunları sistem tarafından desteklenmesi adı altında oysa ki çiftçiyi sömüren bir sistemle karşı karşıyayız. Örneğin ben bir üretici olarak, bir çiftçi olarak hayvancılıkla uğraşıyorum. Örneğin geçen sene bu vakit, bu zamanlarda etin kilosunu biz çiftçi olarak 400- 450 TL kasaba kasaplara kestiriyorduk. Şimdi elimizde koyun kalmış, toklu kalmış kasaba gidiyorsun 'abi yok kesemeyiz' diyorlar.

Mesela küpe, devlet benim hayvanıma veya köylünün hayvanına küpe yaptığı zaman benden para kesmesi doğru değil ki. Devlet neyi destekliyor o zaman? Bir an önce bu küpe meselesi ortadan kaldırılması lazım. Gerçekten bahsettiğim gibi çiftçinin durumu çok vahimdir. Bu çiftçi bu haliyle giderse üretimden düşecek. Üretimin gittiği, bittiği bir ülke o ülkenin de batması demektir. Bunun ötesi yoktur."

"Yozgat’taki esnaf yüzde yüz haklıdır, buradaki esnaf korkusundan konuşamıyor"

Köleliği kabul etmiş bir topluma dönüştürülmüşüz. Yani kimse sesini çıkaramıyor. Çıkardığı zaman ya ondan ya bundan suçlanıp içeri atılacaksın. Bunun ötesi yoktur. Yani adaletin olmadığı bir ülkede demokrasinin olmadığı bir ülkede ne çiftçi yaşayabilir ne esnaf yaşayabilir ne hiç kimse rahat yaşayamaz. Kimseye rahat yoktur. Yani bunun düzeltilmesi için demokrasinin yerleşmesi, adaletin, hakkın, hukukun olması gerekiyor. Sonuç itibarıyla Yozgat'taki esnaf yüzde 100 haklıdır. Belki buradaki esnaf korkusundan konuşamıyor. Konuşabilseydim belki farklı şeyler söyleyebilirdim."

 

 

Kaynak: ANKA