Özellikle uzun süre ayakta kalması gereken kişilerde ve koşu gibi tekrarlayan faaliyetler içerisinde bulunanlarda görülebilen topuk dikeni, günlük yaşam esnasında hayat kalitesini ciddi oranda düşürebilmektedir. Konu hakkında bilgilendirme sağlayan Fizyoterapist Kutay Aydoğan, topuk dikeninin erken tanı ve doğru uygulanan rehabilitasyon protokolleriyle büyük ölçüde yönetilebileceğini belirtti.
“KİŞİYE ÖZEL PROGRAMLA BU SORUN BÜYÜK ÖLÇÜDE AŞILABİLİR”
“Topuk dikeni sadece ağrıya neden olmakla kalmaz, bireyin günlük yaşam aktivitelerini ciddi biçimde kısıtlar” diyen Aydoğan, “Ancak kişiye özel hazırlanmış bir fizyoterapi programıyla bu sorun büyük ölçüde aşılabilir” şeklinde konuştu.
“REHABİLİTASYON SÜRECİNİN İLK ADIMI, AĞRIYI AZALTMAKTIR”
Aydoğan, “Rehabilitasyon sürecinin ilk adımı, ağrıyı azaltmaktır. Buz uygulamaları, manuel terapi ve germe egzersizleri bu aşamada önemli rol oynamaktadır. Özellikle plantar fasyanın gerilmesini azaltan egzersizler ve taban destekleri ile yük dağılımını düzenlemek, iyileşme sürecini hızlandırıyor” ifadelerini kullandı.
UYGUN AYAKKABI SEÇİMİNİN ÖNEMİ
Hastaların uzun vadede yeniden topuk dikeni sorunu yaşamamaları adına postür düzenlemeleri ve uygun ayakkabı seçiminin de kritik öneme sahip olduğunun altını çizen Kutay Aydoğan, sabır ve düzenli uygulamayla topuk dikeni semptomlarının kontrol altına alınabildiğini, bireylerin ağrısız bir yaşama kavuşabileceğini dile getirdi.