Avukat Bahadır Şeker, tecavüze uğrayan 24 yaşındaki mağdur müvekkiline karşı sanık avukatı tarafından yöneltilen soruların insanlığa ve avukatlık mesleğine sığmadığını belirterek mahkeme salonunda yaşananlarla ilgili TV Nota’ya konuştu.
Şeker, ‘’Tecavüz mağduru müvekkilime yönelik olarak, ‘Bulunduğunuz ilde çok rahatlıkla sokağa çıkabiliyorsunuz. Madem bu kadar rahat bir hayat sürüyorsunuz, çıplak fotoğraflarınızın anne ve babanıza gönderilmesinden neden rahatsızsınız?’ diye bir soru yöneltildi. Sorduğu bu tahrik edici soru karşısında sanık avukatına tepki gösterdiğimiz için bizi salondan çıkarmaya çalıştılar. Biz de buna istinaden reddi hakim talep ettik’’ dedi.
Davada tecavüzü gerçekleştiren kişi ve delilleri karartan annesinin yargılandığını belirten Şeker, ikinci celseden sonra Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na davanın seyriyle ilgili durumu ilettiklerini, Bakanlığın da dosyaya katıldığını ayrıca İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi’nin ve İstanbul Barosu Avukat Hakları Merkezi’nin davaya gözlemci olarak katıldığını ifade etti.
Şeker, üçüncü celsenin görüldüğü davada sanık avukatının mağdur müvekkili hedef alarak tahrik edici ve aşağılayıcı davranışlara devam ettiğini şu sözlerle anlattı:
‘’Sanık avukatı tecavüz mağduru müvekkilime, ‘Madem tecavüze uğradınız neden tecavüzden sonra barbekü soslu hamburger sipariş ettiniz?’ şeklinde soru yöneltti. Sipariş tecavüzcünün telefonundan ve bilgileriyle verilmiş. Bu soru karşısında sanık avukatına yönelik tepki gösterdiğim için mahkeme başkanınca taraflı bir tutum sergilenerek salondan dışarı çıkmam istendi. Salondan çıkarılmama itiraz ettim. İtiraz ettiğim ve salonun içerisinde bulunduğum için kolluk görevlilerince zorla çıkarılmam talimatı verildi. Ben de kolluğu zora sokmamak için salonu kendim terk ettim.’’
Avukat Bahadır Kerim Şeker, bir sonraki celseye kadar mütalaa verileceğini ve karar mahkemesi olacağını düşündüklerini söyledi. Dosyada da açık şekilde belirttikleri gibi mağduriyetin giderilmesi gerektiğini şu sözlerle ifade etti:
‘’Biz dosyada da açık ve net belirtmiş olduğumuz gibi, şu an kamuoyunu çok derinden sarsan Narin davası var. Narin dosyası nasıl kadınların değer görmediğine dair bir dosyaysa, bu dosyada da bir tutukluluk olmazsa ya da müvekkilimin mağduriyeti giderilmezse adalete olan inanç kaybolacak, kamu oyunun vicdanındaki yaralanma büyüyecek ve bu tarz davalarla da karşılaşmaya devam edeceğiz.’’
Mağdur E.K.’nin sanık eski sevgilisi tarafından defalarca kez tehdit edildiği, şantaja uğradığı, fotoğraflarını ailesine atmakla tehdit ettiği, ‘evin damından kendini aşağı at’ denilerek intihara zorladığı, bunun üzerine mağdurun kendisini dördüncü kattan aşağı attığı da belirtildi.