2023 yılında aralarında polis, asker ve korucu olan toplamda 110 kişi hayatına son verdi. Bu sayı 2024 yılı bitmeden 57 oldu. Emniyet-Sen Genel Başkanı ve Polisin Sesi Platformu sözcüsü emekli polis Faruk Sezer, konuyla ilgili değerlendirmelerini TV Nota’ya yaptı.

Faruk Sezer, 2022 yılı Kasım ayında intihar sayısı 100'e ulaştığında buna bir çözüm bulunması gerektiğini istediklerini, buna karşılık Emniyet Genel Müdürlüğü’nün yurt dışındaki polis intiharlarının Türkiye’ye oranla daha fazla olduğuna dair raporlar yayınladığını belirtti. İntihar haberlerinin her yıl gündem olduğunda bu raporların öne sürüldüğünü söyleyen Sezer, ''Canına kıymalara oran ve sayı olarak bakıyorlar. Bir bile çok önemli iken canına kıyan memur, bir aile, bir baba, bir çocuk, bir annenin ya da bir babanın umudu. Belki ‘yaşlanınca bana bakacak’ dediği tek evladını bu şekilde kaybeden aileler var. Şimdi siz nasıl olur da 'yüz binde 16 intihar' gibi oranlar verebilirsiniz?''

''ORANLAR ARTTI YA DA AZALDI’ GİBİ İFADELER KABUL EDİLEMEZ''

Verilen intihar oranlarının yurt dışı ile kıyaslanarak ‘oranlar arttı ya da azaldı’ gibi ifadelerin kabul edilemez olduğunu vurgulayan Sezer, ''İntiharlarda sebepler ayrılabilir. Mesela psikolojik sorunları vardır, borcu vardır, sanal bahisle batmıştır… İntihar nedeni olarak bu durumu yaşayan aileler ile konuştuğumda polis memurlarının hızlı şekilde para kazanmak istediklerini, teşkilatın umdukları gibi çıkmadığını, kasiyerken bu kadar ezilmediğini söyleyen kişilerle karşılaştım. Bir an önce para kazanıp polislikten istifa etmek istiyorlar. Bunun için de borç ya da bahis gibi yollara başvuruyorlar'' dedi.

''RUHU YORULMUŞ BEDENLER MAALESEF VAZGEÇMEYİ SEÇİYOR''

Emniyet Teşkilatı’nda büyük sorunların olduğunun altını çizen Sezer, resmi bayramlarda devlet memurlarının çalışmadığını ancak polis ve jandarmanın ek olarak maaş almadan çalıştığını söyledi. Saat hesaplamasına göre 160 saat çalışan devlet memurunun aldığı ücret ile karşılaştırıldığında polis memuru maaşının düşük olduğunu belirten Sezer, teşkilatta baskı ve yıldırma davranışlarının da olduğunu şu sözlerle ifade etti: ‘’Tabi baskı, yıldırma ve mobbing var. Bunlara maruz kalanlar genelikle genç memurlar oluyor. Baskıyla bu genç memurlara  istediklerini yaptırmaya çalışan amirler var. Bu baskılarla memurların, ruhu yorulmuş bedenleri de maalesef vazgeçmeyi seçiyor. Vazgeçmesinler diye uğraşıyoruz’’

''RUHU YORAN SEBEPLER KONUŞULMALI''

Faruk Sezer, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün Dünya Sağlık Örgütü’nden aldığı polis memuru intiharı raporlarındaki oranların yurtdışı istatistikleriyle karşılaştırılmasının doğru olmadığını, normal intihar sayısı ile polis memuru intihar sayısı oranına bakılması gerektiğini şu sözlerle ifade etti: ''Almanya’da, Fransa’da, Japonya’da ve Amerika’da oranlar yüzde 3 iken Türkiye’de bu oranın dört katından bahsediyoruz.'' Polis memurlarının arkalarında bıraktıkları mektuplarda aldığı borçlar gibi nedenler yazılsa da 'cenazeme şu amir ve şu müdür gelmesin' gibi yazıların da bırakıldığını belirten Sezer, ''Borcu da olsa, derdi de olsa intiharın sebebi, öncelikle ruhu yoran sebepler konuşulmalı. Meslek ve teşkilat yönetimindeki sebepler gibi'' dedi.

Sorunun dört tarafıyla araştırılması gerektiğinin altını çizen Sezer, ''3 ya da 5 kişilik, içinde müfettiş ve psikolog bulunan gruplar oluşturulsun. Son yıllarda canına kıyan meslektaşlarımızın ailelerini ziyaret edelim. Aileleriyle paylaştığı meseleler var mı, bunlara bakalım. Eşleri farklı noktalarda uzun mesafeler olan yerlerde çalıştırmayalım'' şeklinde konuştu.

''ÇALIŞMANIN KARŞILIĞINI VERİRSENİZ, SORUN YÜZDE 70 ORANINDA AZALIR''

Önce gerçeklerin ortaya çıkarılması gerektiğini savunan Sezer, insan üstü çalışmanın karşılığının alınması gerektiğini şu sözlerle ifade etti: ''İnsan üstü çalışmanın karşılığını alamıyoruz. Amirlerin iki dudağı arasında çalışıyor polis memurları. Bunların giderilmesi lazım. Çalışmayı kanunla belirlenirse, öğretmenler gibi puan sistemi ya da merkezi atama sistemi gibi uygulamalarla sorunlar giderilebilir. Birim amirine sınırsız yetki verip tehdit etme hakkı vermemek lazım. Bu kozu elinden alırsanız ve çalışmanın karşılığını verirseniz bu sorun yüzde 70 oranında azalır. Ondan sonrası da zaten psikoloji biriminin yetki alanında.''

Muhabir: Şenay Güner