Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu Avukat Muhammed Emin Çelik, şu anda İstanbul Bilgi Üniversitesinde ekonomi hukuku üzerine akademik çalışmalarına devam ediyor.

Bir hukuk ve danışmanlık ofisinin kurucusu olan Çelik, halihazırda Türk ve yabancı müvekkillerine başta ticaret, sözleşmeler, gayrimenkul, aile, miras ve bilişim hukuku gibi özel hukuk alanlarında hizmet verdiklerini söyleyerek aynı zamanda müvekkil şirketlerine hukuki danışmanlık kapsamında mevzuatlara uyum ve önleyici avukatlık hizmetleri sağladıklarını belirtti.

“DOLANDIRICILIK YÖNTEMLERİ, ALICILARI BÜYÜK MADDİ KAYIPLARA UĞRATIYOR”

Avukat Çelik, son dönemlerde dijital platformların ve dijital pazarlamanın hızla yaygınlaşmasıyla birlikte birçok ticari işlemin de internet üzerinden yapılmaya başlandığını vurgulayarak “Araç alım-satımı gibi işlemler de bu platformlar aracılığıyla gerçekleştiriliyor. Bu durum, ticaretin hızını ve erişilebilirliğini artırsa da kötü niyetli kişilerin dolandırıcılık faaliyetlerine de zemin hazırladı. Özellikle araç ticaretinde yaygınlaşan dolandırıcılık yöntemleri, alıcıları büyük maddi kayıplara uğratıyor” dedi.

Bu dolandırıcılık yöntemlerinin başında “sazan sarmalı”nın geldiğini söyleyen Çelik; sazan sarmalı dolandırıcılığı ile sahte ilanlar üzerinden insanların kandırılmasının amaçlandığının, bu dolandırıcılık faaliyetlerinin büyük ölçüde gerçekleştirildiğinin altını çizdi.

"İlaç tedarikinde sorun yaşıyoruz" "İlaç tedarikinde sorun yaşıyoruz"

“SATIŞ SÜRECİNİ ACELEYE GETİRİRLER”

Çelik, “Dolandırıcılar, piyasa değerinin çok altındaki fiyatlarla sahte araç ilanları paylaşarak acele satış bahanesiyle alıcıyı kandırır ve kapora talep eder. Satış sürecini aceleye getiren bu kişiler, alıcıya aracı teslim etmeyecekleri gibi, ödeme yapıldıktan sonra ortadan kaybolur” ifadelerini kullanarak şöyle devam etti: “Aynı şekilde anlaşılan miktarın bir kısmı gerçek alıcı tarafından değil de bir başkası tarafından yapılır ve noter huzurunda yapılan satış sözleşmesinin akabinde kötü niyetli alıcı kurmuş olduğu sarmal kapsamında parayı gönderen kişiden bankaya yanlış işlem yapıldığı gerekçesi ile paranın iadesi talep edilir. Gerçekten de parayı gönderen ile aracı satan kişi arasında bir hukuki veya ticari ilişki olmaması sebebiyle bankaca bu talep kabul edilerek paranın iadesi gerçekleştirilir.”

Kullanılan başka yöntemler de olduğunu anlatan Avukat Çelik, “Bir başka yöntemde ise anlaşılan meblağın bir kısmının elden, bir kısmının ise banka havalesi ile yapılması kararlaştırılır. Ancak kötü niyetli alıcının, elden vermiş olduğu para sahtedir” diye kaydetti.

NOTERLERDE GÜVENLİ ÖDEME SİSTEMİ

Noterlerde Güvenli Ödeme Sistemi’nin getirilmiş olmasının en önemli sebebi, az önce bahsettiğim ve başkaca yollarla yapılan dolandırıcılık hadiselerinin önüne geçmektir” diyen M. Emin Çelik, “3 Şubat 2018 tarihli ve 30331 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ‘İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmelik’ hükümleri gereğince Ticaret Bakanlığı ve Türkiye Noterler Birliği arasında yapılan protokol ile Güvenli Ödeme Sistemi'nin oluşturulması amacıyla Türkiye Noterler Birliği yetkilendirilmiş, sistem 3 Şubat 2020 tarihinde kullanıma açılmıştır.

27 Ağustos 2024 tarihli ve 32645 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ‘Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmelik’in 26'ncı maddesiyle; işletmelerin ve diğer gerçek veya tüzel kişilerin ikinci el motorlu kara taşıtı satışlarında ödemenin bir kısmının veya tamamının nakit ya da Ticaret Bakanlığınca belirlenen diğer ödeme yöntemleriyle yapılması halinde taşıt satış bedelini, Ticaret Bakanlığınca yetkilendirilen kuruluş tarafından taşıt mülkiyeti ile satış bedelinin eş zamanlı el değiştirmesini sağlayacak şekilde oluşturulan elektronik sistem üzerinden ödenmesi öngörülmüş olup aynı yönetmeliğin 33'üncü maddesiyle ise Güvenli Ödeme Sistemi’nin işletmeler bakımından 27 Ağustos 2024 tarihinde, diğer gerçek veya tüzel kişiler bakımından ise yönetmeliğin yayımı tarihinden bir ay sonra kullanılması zorunlu hale getirilmiştir” şeklinde konuştu.

NE ZAMAN UYGULAMAYA KOYULDU?

Avukat Çelik, sistemin uygulamaya geçirilme tarihlerine değinerek “Bu kapsamda, Güvenli Ödeme Sistemi; yetki belgesi bulunan işletmeler ve bir takvim yılı içerisinde üçten fazla ikinci el motorlu kara taşıtı satışı yapan gerçek ve tüzel kişiler için 27 Ağustos 2024 tarihi itibarıyla, diğer gerçek veya tüzel kişiler için ise 27 Eylül 2024 tarihi itibarıyla zorunlu olarak uygulamaya başlamıştır” dedi.

NE GİBİ AVANTAJLARI VARDIR?

Çelik, açıklamalarını şu şekilde sürdürdü: “Güvenli Ödeme Sistemi, ikinci el araç alım satımlarında alıcı ve satıcıyı dolandırılma hadiselerinden korumak amacıyla geliştirilen bir sistemdir. Bu sistem, nakit taşıma riskini ortadan kaldırırken sahte para kullanılma ihtimalini de yok eder.

Alıcı ödeme yaptıktan sonra noter huzurunda satış gerçekleşene kadar para güvenli bir hesapta bloke edilir. Satış tamamlandığında ise sistem otomatik olarak satış bedelini satıcının hesabına aktarır, böylece ödeme yapılmaması gibi bir risk söz konusu olmaz. Bu yapı, dolandırıcılık ve sahtecilik gibi sorunların önüne geçerken alıcı ile satıcı arasındaki güveni de artırır.”

Sistemin en önemli faydalarından birinin, noter satış işlemleri sırasında satış bedelinin tamamen güvende tutulması olduğunu belirten Çelik; alıcının ödeme yaptığı esnada paranın güvenli bir hesapta bloke edildiğini ve noter işlemi tamamlanmadan satıcının hesabına geçmediğini söyleyerek “Bu süreç hem alıcının ödemeyi güvenli şekilde yapmasını mümkün kılar hem de satıcının ödemesini alamama riskini ortadan kaldırır. Aynı zamanda nakit taşıma riskini azalttığı için fiziksel para taşımak zorunda kalan kişilerin güvenliğini de sağlar” değerlendirmesinde bulundu.

Güvenli Ödeme Sistemi, dolandırıcılık girişimlerini engelleyerek taraflar arasındaki işlemleri güvence altına aldığını, aynı zamanda mali denetim olanağı da sunduğunu vurgulayan avukat, “Bu sistemle yapılan işlemler, kayıt altına alındığı için vergi kaybı önlenir ve vergi gelirleri korunmuş olur. Ayrıca vatandaşlar açısından da büyük kolaylık sağlayan bu sistem, Anayasa ile güvence altına alınmış olan mülkiyet hakkının korunmasına katkı sağlar. Nakit taşıma zorluğu, sahte para riski, sazan sarmalı gibi dolandırıcılık hadiselerinin yaşanma durumu ve satış bedelinin ödenmemesi gibi durumlar ortadan kalktığından, araç alım-satım süreci hem daha güvenli hem de daha hızlı hale gelir” diye belirtti.

ÖDEME SÜRECİ NASIL İŞLER?

Avukat Çelik, “Güvenli Ödeme Sistemi’nin kullanımı, alıcı ve satıcının sistemle entegre olan bir banka veya diğer ödeme kuruluşları gibi aracı kuruluşların belirlenmesi ile başlar. Satıcı, seçilen aracı kuruluş aracılığıyla alıcının bilgilerini sisteme girer ve işlem başlatılır” bilgilendirmesi yaptı.

Emin Çelik, konuya ilişkin açıklamalarına şu cümlelerle devam etti: “Alıcıya gönderilen referans numarası ile alıcı, ödeme yaparak tutarı güvenli hesaba yatırır. Noter huzurunda satış işlemi gerçekleştiği anda sistem, tutarı satıcının hesabına aktarır. Ancak alıcı ve satıcının aynı aracı kuruluşu kullanması zorunludur, farklı kuruluşlar üzerinden sistemin kullanılması mümkün değildir.”

Sürecin, satıştan vazgeçilmesi veya işlemin iptal edilmesi halindeki ilerleyişine de değinen Çelik, şunları söyledi: “Aracı kuruluş tarafından alıcıya para iadesi yapılır. Bu süreç, aracı kuruluşların çağrı merkezleri aracılığıyla kolayca takip edilebilir. Ödeme iadesi mesai saatleri içinde veya dışında yapılabilir ancak her kuruluşun uygulama şekli farklılık gösterebilir. Bu nedenle tarafların herhangi bir sorunla karşılaşmaları durumunda aracı kuruluş ile iletişime geçmeleri tavsiye edilir.”

Çelik, son olarak sözlerine, “Umarız ki geçmişte yaşanan acı tecrübeler bir daha tekerrür etmez” ifadesini ekledi.

Muhabir: Elif Aybike Demir