Lohusalık, genellikle doğumun ardından ilk 6 haftalık süreç olarak tanımlanmaktadır ve annenin hem bedensel hem de ruhsal açıdan kendisini toparlamaya çalıştığı kritik bir dönemdir. Bu süre zarfında doğum yapan kadının hormon seviyelerinde gerçekleşen değişim, duygusal dalgalanmalara ve “lohusa (postpartum) depresyonu” olarak bilinen durumlara neden olabilmektedir. Lohusalık, anne açısından olduğu kadar bebek sağlığı içinde dikkatle yönetilmesi gereken bir dönem olarak karşımıza çıkmaktadır.
TV Nota okurları için konuya yönelik değerlendirmelerini paylaşan Psikolog Çiğdem Çetinkaya Yılmaz, bazı uyarılarda bulundu.
“HER ANNE, DOĞAR DOĞMAZ ÇOCUĞUNU KABULLENEMEYEBİLİR”
Yılmaz; lohusalık döneminin zor bir süreç olduğunu, toplumda anneliğin kutsallaştırılmasından dolayı lohusa olan anneye bazı yükler yüklendiğini dile getirdi. Her annenin, doğar doğmaz çocuğunu kabullenemeyebileceğini söyleyen Yılmaz, açıklamalarına şunları ekledi: “Anne, değişen hayatına uyum sağlamakta zorlanabilir. Bu durum hiçbir kadını ‘kötü anne’ yapmaz. Bu bir süreçtir.”
“ANLAYIŞLA KARŞILANMALI”
Psikolog yılmaz, konuşması esnasında “Anne, yeni hayatına ve yeni kimliğine alışmaya çalışırken zorlanabilir. Bunu anlayışla karşılamalı, annenin bu sebeple suçlu hissetmesine engel olunmalıdır” uyarısında bulundu.