Türkiye Madenciler Derneği (TMD) Başkanı Mehmet Yılmaz, ABD’nin kritik minerallerin üretimini artırmaya yönelik kararının madenciliğin stratejik önemini ortaya koyduğunu belirtti. Türkiye’nin maden potansiyelini en üst seviyede değerlendirebilmesi için benzer adımlar atılması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, kritik ham maddelerde güvenli ve sürdürülebilir tedarik zincirinin milli güvenlik meselesi olduğunu ifade etti.

GELİŞMİŞ ÜLKELER MADENCİLİĞİ STRATEJİK GÖRÜYOR

Yılmaz, küresel rekabette kritik minerallerin ve ham madde arz güvenliğinin öne çıktığını belirterek, "Özellikle savunma, teknoloji, enerji dönüşümü ve altyapı yatırımlarında yerli ve sürekli ham madde tedariki, gelişmiş ülkeler tarafından stratejik hedef olarak görülüyor" dedi.

ABD’de alınan karara dikkat çeken Yılmaz, Türkiye’nin zengin maden kaynaklarını sorumlu madencilik anlayışıyla ekonomiye kazandırması gerektiğini söyledi. Yılmaz, "Sanayimizin ham madde ihtiyacını kendi kaynaklarımızdan karşılamak ve dışa bağımlılığı azaltmak için benzer adımları atmalıyız" değerlendirmesinde bulundu.

ABD’NİN KRİTİK MİNERAL KARARI VE KÜRESEL ETKİLERİ

ABD Başkanı Donald Trump, 20 Mart’ta ülkenin enerji ve kritik mineral üretimini artırmaya yönelik kamu ve özel sektör yatırımlarını teşvik edecek bir başkanlık kararnamesi imzaladı.

"Savunma Üretim Yasası" kapsamında devreye alınan bu kararname, federal kurumlara maden onay süreçlerini hızlandırma talimatı verirken, Savunma Bakanlığı’na ait araziler de dahil olmak üzere minerallerin işlenebileceği alanların tespit edilmesini öngörüyor.

Uzmanlar, bu kararın kritik minerallere yönelik küresel talebin arttığı bir dönemde, ABD’nin Çin’in sektördeki hakimiyetini kırmaya yönelik stratejik bir hamlesi olarak değerlendirdiğini belirtiyor. ABD, bakır ve altın üretimini artırmayı planlarken, federal topraklarda madencilik faaliyetlerinin önceliklendirilmesi de hedefler arasında yer alıyor.

Kaynak: Haber Merkezi