Milliyetçi Hareket Partisi milletvekillerinden İsmail Faruk Aksu, İzzet Ulvi Yönder, Feti Yıldız tarafından açılan davada, 2022 yılında verilen şikayet dilekçesinin Kılıçdaroğlu’nun milletvekilliği dokunulmazlığı sona erdikten sonra işleme alındı.
İDDİANAME KABUL EDİLDİ
Konuya ilişkin hazırlanan iddianamede ‘suç ve suçluyu zincirleme şekilde övme’ suçuyla Kılıçdaroğlu hakkında 2,5 yıldan 3,5 yıla kadar hapis cezası ve ‘siyasi yasak’ istemi yapılırken iddianame kabul edildi.
Verilmek istenen siyasi yasağı doğru bulmadığını belirterek Kemal Kılıçdaroğlu’na destek veren Yenilik Partisi Genel Başkanı Öztürk Yılmaz TV Nota’ya özel açıklamalarda bulundu.
Konuyla ilgili özellikle siyasi yasak istemine karşı olduğunu belirten Yenilik Partisi Genel Başkanı Öztürk Yılmaz, siyasi yasak istemiyle bir dava açılmasını kesinlikle yanlış bulduğunu belirtti. Bir siyasetçiye yapılabilecek en büyük darbenin siyasi yasak getirilmesi olduğunu bununla siyaset dışına itildiğini söyleyerek davayı ve süreci eşleştirdi. Yılmaz, “Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözüne katılmayan insanlar zaten ona cevabını siyaseten veriyor. Bununla yetinmeyip bir de dava açmak siyasetçileri sindirmek, alan dışına itmek, imha etmek ve onları bir nevi siyasi derdest etmek anlamına geliyor.” diye devam etti.
“BIRAKIN BİZ ELEŞTİRELİM, DAVAYA GEREK YOK”
Kendisinin döneminde Kemal Kılıçdaroğlu tarafından Cumhuriyet Halk Partisi’nden ihraç edildiğini de hatırlatan Yılmaz, bu durumu yaşayan biri olarak ihraç edilmeye karşı olduğunu net bir dille ifade etti. Ne olursa olsun doğru yerde durmak gerektiğine vurgu yapan Yılmaz, “Bir siyasetçi yanlış konuşuyorsa bırakın onları biz eleştirelim, doğrusunu söyleyelim. Bu olur ve siyasetçi susturulmazsa bunun için bir dava açılmasına da gerek kalmaz.” dedi.
“BU ÜLKEDE ÖCALAN’I ÖVDÜLER”
Konuya yönelik eleştirilerine dile getirmeye devam eden Yılmaz, şunları kaydetti:
“Kemal Kılıçdaroğlu’na Selahattin Demirtaş’a övgü sözleri diye siyasi yasak getirmek isteyenler bu ülkede Abdullah Öcalan’ı övdüler. O dönem normalleşme adı altında getirdikleri çözüm sürecinde resmen PKK Terör Örgütü’yle aynı masaya oturdular. Ve Abdullah Öcalan’a ‘sayın’ diye hitap edip bunu suç olmaktan çıkardılar. Savcıların işin bu tarafını görmezden gelerek nasıl olsa CHP’den Kemal Kılıçdaroğlu’na bir darbe vuruldu, bir darbe de biz vuralım demesi siyasi bir operasyondur.”