Mimarlık mesleği dışarıdan bakıldığında estetikle özdeşleşse de, içinde barındırdığı zorluklar ve baskılar meslek mensuplarını her geçen gün daha fazla zorluyor. Genç mimar Elif Kara, yaşadığı sorunları özel röportajla anlattı.
Mimarlık, estetik ve işlevselliği bir araya getiren, teknik bilgi kadar yaratıcılık da gerektiren bir meslek. Ancak bu mesleği icra edenler, yalnızca çizimlerle ve projelerle değil; aynı zamanda zaman baskısı, düşük ücretler ve müşteri beklentileriyle de mücadele ediyor. Genç bir mimar olan Elif Kara, sektörde karşılaştığı sorunları ve mesleğin bilinmeyen yönlerini özel röportajda paylaştı.
PROJE YETİŞTİRME BASKISI VE DÜŞÜK ÜCRETLER YAYGIN
Elif Kara, özellikle serbest çalışan mimarların büyük baskı altında olduğunu belirterek, “Bir projeye aylarca emek veriyorsunuz ama karşılığında emeğinizle örtüşmeyen bir ücret alıyorsunuz. Üstelik işveren, projeyi bir an önce teslim etmenizi istiyor. Bu hem yaratıcılığı sınırlıyor hem de ciddi stres yaratıyor” dedi.
“SAHADA SÖZ HAKKIMIZ SINIRLI”
Saha çalışmalarında yeterince söz hakkına sahip olmadığını vurgulayan Elif Kara, özellikle kadın mimarların bu konuda daha fazla zorluk yaşadığını belirtti:
“Şantiye ortamında kadın olarak yer almak hâlâ şaşkınlık yaratıyor. Karar süreçlerine dahil edilmemek moral bozucu olabiliyor.”
MÜŞTERİ BEKLENTİLERİ GERÇEKÇİ DEĞİL
Müşterilerin, sosyal medyada gördükleri mimari tasarımları birebir talep ettiklerini söyleyen Elif Kara, “Bir görseli gösterip ‘Aynısını istiyorum’ diyorlar ama bütçeleri ya da mevcut yapının durumu buna uygun olmuyor. Gerçeklerle beklentiler arasındaki farkı anlatmakta zorlanıyoruz” ifadelerini kullandı.
“MİMARLIK SADECE ÇİZİM DEĞİL, SABIR İŞİ”
Mimarlığın yalnızca tasarımdan ibaret olmadığını vurgulayan Elif Kara, uzun onay süreçlerinin, belediye prosedürlerinin ve yasal zorunlulukların da zaman kaybına neden olduğunu söyledi. “Bir bina inşa etmiyoruz aslında; önce sabrımızı, sonra binayı inşa ediyoruz” diyerek süreci özetledi.
GENÇ MİMARLAR DESTEĞE İHTİYAÇ DUYUYOR
Elif Kara, sektörde yeni olan mimarların yalnız bırakıldığını belirterek, “Teoride çok şey öğreniyoruz ama sahaya indiğimizde yalnız kalıyoruz. Deneyimli mimarların rehberliğine ihtiyaç duyuyoruz. Bu hem mesleki gelişimi hem de dayanışmayı artırır” şeklinde konuştu.
