İddialarına Mümin Erol’dan gelen yanıtlara ilişkin olarak Gazeteci Sinan Aygül, TV Nota’ya açıklamalarda bulundu.

“BU YAPILAN KLASİK SİYASETÇİ REFLEKSİDİR”

2009-2014 yılları arasında Tatvan Belediyesi bünyesinde basın danışmanı olarak çalıştığını belirten Gazeteci Sinan Aygül, basın danışmanlığı meselesinin buradan geldiğini belirtirken “2014 yılında basın açıklaması yaparak belediyeden istifa ettim. Uzun zaman sonra belediye DEM Parti’ye geçince bana partiden belediyeye tekrar basın danışmanlığı teklifi geldi. Ancak ben kendi isteğimle istifa ettiğim için geri dönmek istemediğimi belirttim. Daha sonra basın danışmanlığında boşluk olunca o alan geçer misin dendi, kabul etmedim. Benim kendi koşullarım ayrıdır. Ben belediyeye geri dönüp orada memurluk yapmak istemiyorum dedim. Bunu net bir dille reddettim. İlgili belediye başkanının partisi aslında bu konuya vakıf ve şahittir. Aslında bunu biliyorlar ancak bu konuyla ilgili henüz bir açıklama yapmadılar. İlgili partiden açıklama yapılmasını bekliyorum. Çünkü birinci yerden şahidi kendileri. Dolayısıyla bu iddia boş bir iddia. Yaptığım yolsuzluk haberinden sonra bunları istedi vermedik gibi söylemler klasik siyasetçi refleksidir.” ifadelerinde bulundu.

“İDDİALARINIZI İSPATLAMAZSANIZ NAMUSSUZSUNUZ”

Aygül, basın danışmanlığı iddiasında ilgili şahsın partisi, partisinin genel başkanı, yönetimi bu konuya birinci elden şahit olduğunu aktardı. Sözlerine devam eden Aygül, “Kendilerinin bu konuyu teyit etmesi gerekiyor. Kendilerine çağrıda bulunuyorum, bu bir iftiradır. Bu iftiranın birinci elden şahidi de sizsiniz, çıkın kamuoyu önünde bu gerçekleri açıklayın. Benim asla Tatvan Belediyesi’nden ne basın danışmanlığı ne de başka herhangi bir şekilde hiçbir talebim olmamıştır. İlgili belediye başkanına açık bir şekilde iddialarınızı ispatlamazsanız namussuzsunuz diyerek çağrı yaptım. Bu konuda çok netim.” dedi.

“BELEDİYE BÜTÇESİYLE ÜÇ ULTRA LÜKS TELEFON ALDILAR”

Söylediklerinin iddia olmadığını, belgeye dayalı haber yaptığını vurgulayan Gazeteci Aygül, şunları kaydetti:

“Tatvan Belediyesi, belediye başkanı ve başkan yardımcıları, belediye eş başkanları kendilerine belediye bütçesiyle üç ultra lüks telefon aldılar. Bunu da demirbaşa kayıtlı şekilde yaptılar. Ben kendilerine aldılar, ceplerine koydular demiyorum. Belediyede görevde kullanmak için kendilerine alıp belediye bütçesi demirbaşına kaydettirdiler. Böyle bir alım oldu. Ben bu alımın etik ve ahlaki olmadığını, yolsuzluk olduğunu belirten, üst perdeden ideal çizen ve yolsuzluğa, hukuksuzluğa israfa karşı olduğunu iddia eden bir siyasi partinin aynı noktada hata yapmaması gerektiğine vurgu yapan bir haber yaptım. Konuyla ilgili şahıslardan görüş aldığımda ise belediye başkanı cevap vermek istemedi. Eş başkanı ‘hakkımızdır’ dedi. Diğer başkan yardımcısı, “evet yanlış yaptık, bir telafi yolunu arıyorum açıkçası” dedi. Sonuç olarak konuyla ilgili 3 farklı açıklama geldi. Ben de bu telefon alımlarına ilişkin olarak faturaları yayınladım. Haberde de bunun etik olmadığını anlattım.”

“BAŞKAN AĞZA ALINMAYACAK HAKARETLER ETMİŞ”

Yaptığı haberden hemen sonra Tatvan Belediye Başkanı Mümin Erol’un belediyede bir basın toplantısı düzenlediğini belirten Aygül, “Ben de aynı zamanda cemiyet başkanı olduğum için birinci elden davet edildim. Toplantıya trafik sebebiyle geç kaldığım sırada ben gelmeden önce ne yazık ki belediye başkanı orada ağza alınmayacak çok ağır hakaretler, çok ağır küfürler etmiş. Mümin Erol özellikle de şunu vurguluyor. Önceki dönem ben AKP’li belediye başkanlığı korumaları, polis ve boksör olan korumasının saldırısına uğramıştım. Ölümden dönmüştüm, çok ağır bir saldırıya uğramıştım.” dedi.

“FİZİKİ BİR TEMAS OLMADI”

O saldırıya atıfta bulunarak “Onların yarım bıraktığı işi biz tamamlayacağız. Bedelini ödeyecek, haddini bildireceğiz. O boksörün eline koluna sağlık. Sinan’a dersini biz vereceğiz.” gibi ağza alınmayacak laflar etmiş. Değil bir siyasetçinin bir sokak serserisinin bile ağzına almayacağı tehdit ve hakaretlerde bulundu. Bu hakaretler sonrasında gazeteci arkadaşlar tep göstererek toplantıyı terk ediyor. Bu esnada ben kapının önünde olanları duyunca gel bana söyle dedim. Bunun üzerine Erol’un koruması üzerime yürüyerek bana saldırmaya çalıştı. Yanımızdakiler ayırmaya çalıştı. Fiziki bir temas olmadı. Saldırı girişimi oldu. Ben açıklamaları da bu şekilde yaptım zaten. Herhangi farklı bir durum söz konusu değil.” Sözlerini kullandı.

“O VİDEODA SALDIRI GİRİŞİMİ ÇOK AÇIK”

Aygül yayınlanan videoya ilişkin olarak da “Sonrasında kendisinin dövüldüğünü iddia etmişti ama bakın dövmüyoruz diye saçma sapan bir video yayınladı. O videoda da bir saldırı girişimi olduğu çok net görünüyor. Bir arbede yaşandığı ve saldırı girişimi olduğu da çok net görünüyor. Orada bir ağız dalaşı, sözle sataşma var. Arkadaşlar araya girdiği için açıkçası temas olmadı.” dedi.

“ASLA HİÇBİR TALEBİM OLMADI”

Yazı, reklam, afiş gibi işler talep ettiği iddialarına işe Aygül şu şekilde yanıt verdi:

“Bu da kesinlikle yalan. Ne kendisinden ne belediyeden herhangi birinden asla hiçbir talebim olmamıştır. Aksine kendilerinin benimle çalışmak istediğine yönelik talepleri var. Ben reddediyorum buna ilişkin. Bunu inkar ederlerse bu konuya dair belediye başkanıyla WhatsApp yazışmalarımız mevcut.”

“BUNLAR GAZETECİLİK MARİFETİYLE ULAŞILMIŞ GİZLİ BELGELERDİR”

Aygül, evraklar konusunda da gizli bir belge gibi yansıtıldı iddiasına ise “Evet, bu gizli bir belgedir, özel bir belgedir. Bu herkese açık bir belge değildir. Gazetecilik marifetiyle ulaşılmış ve kamuoyuna paylaşılmış bir belgedir. Bu belgeler herkese açık değildir. Benim yayınladığım belgeler haber değeri taşıyor. Kamunun haber alma hakkının yerine getirilmesi çerçevesinde kamuya haber verme amaçlı paylaşılmış gizli belgelerdir, açık belgeler değildir. Öyle yansıtma gibi bir durum söz konusu değil. Ben bir gazeteciyim sağa sola götürmeye çekmeye de gerek yok. Var sayalım ki dediği her şey doğru bunu bir tarafa bırakalım. Siz kamu gücünü kullanarak devletin parasıyla kendinize ultra lüks telefon aldınız mı, almadınız mı? Siz belediyeyle vatandaş arasında tartışmalı olan bir vatandaş arazisini kendi ortağınıza aldırtıp belediyeye çok fahiş fiyatla peşkeş çekmeye çalıştınız mı? Çok daha değerli arazilerle takas etmeye çalışıyor musunuz? Bu yolsuzluk girişimidir. Bunu soruyorum kendisine?” açıklamasıyla yanıtladı.

Son olarak konuşmalarına “Ben belgeye ve bilgiye dayalı haberler yapıyorum iddia değil bunlar kendilerinin iddiaları da çok önemli değil. Ancak iftiralarını ispata davet ediyorum. İspatlamazlarsa namussuzlar.” ifadelerini de ekledi.