Serap Gözüpek’e göre, günümüzde birçok çizgi film hızlı sahne geçişleri, parlak renkler ve yoğun ses efektleriyle dikkat çekiyor. Bu durumun küçük yaş grubundaki çocuklar için zihinsel yük oluşturabileceğini belirten Gözüpek, “Bu kadar hızlı değişen görsel ve işitsel uyaranlar çocuk beyninin ayırt etme, odaklanma ve anlamlandırma becerilerini zorlayabilir. Bu da dikkat eksikliği ve algı karışıklığına neden olabilir” dedi.
KURGU İLE GERÇEK ARASINDAKİ SINIRLAR BULANIKLAŞABİLİR
Çizgi filmlerdeki abartılı karakterler, uçan hayvanlar, konuşan nesneler ve fizik kurallarını hiçe sayan olayların çocuklarda gerçeklik algısını zedeleyebileceğini ifade eden Gözüpek, “Özellikle 0-6 yaş arası çocuklar izlediklerini sorgulamakta zorlanır. Gördüklerini gerçek zannedip taklit edebilirler. Bu da davranış sorunlarına yol açabilir” diye konuştu.
EBEVEYNLER EKRAN SÜRESİNİ YÖNETMELİ
Uzman Serap Gözüpek, çizgi filmlerin tamamen yasaklanması yerine, ebeveyn kontrolünde ve sınırlı süreyle izlenmesini önerdi. “2 yaş altı çocuklara ekran önerilmez. Daha büyük çocuklarda ise izleme süresi 30-60 dakikayla sınırlandırılmalı. İçerikler mutlaka yaşa uygun ve eğitici olmalı” dedi.