CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, üst üste iki yıl süreyle işlenmeyen tarımsal alanların Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından kiraya verilmesiyle ilgili yönetmeliğe tepki gösterdi. Sarıbal, “Arazi işgali ve araziye el koyma anlamı taşıyacağını hepimiz net bir şekilde görmüş bulunuyoruz. Bu yönetmelik adeta çiftçinin koşulsuz, gerekçesiz bir şekilde arazisine el koymayı doğurabilir” dedi.

Tarım ve Orman Bakanlığı, mülkiyeti gerçek veya tüzel kişilere ait olup üst üste iki yıl süreyle işlenmeyen tarım arazilerini, arazinin vasfının değiştirilmemesi ve tarımsal üretimde kullanılması şartıyla sezonluk olarak kiraya verecek. Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren yönetmeliğe, Gaziantep'te fıstık mitingi hazırlıklarını sürdüren CHP heyetinde bulunan CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal tepki gösterdi. ANKA Haber Ajansı’na konuşan Sarıbal, şunları söyledi:

''BİR TARIM PLANLAMASI YAPMAMIŞSINIZ''

“Peki bu kiralama hangi arazilerde olacak? Hazine’ye ait ya da devletin kontrolünde olan araziler bunun dışında. Neden dışında? Oysa bugün en çok ekilmeyen, amaç dışı kullanılan ya da başka amaçlarla işgal edilmiş olan kamu arazileri neden bunun içerisinde yok? Miras Kanunu değişmeden kardeşler arasında ihtilaf olan, mirasın intikalini yapılmayan arazileri ne yapacaksınız? Bir tarım planlaması yapmamışsınız. Üretim planlaması hayata geçmemiş, bütün temel sorunlar ortada dururken bu yönetmelikteki amacınız nedir? Tarıma yapacağınız doğru bir destekleme modeli ortada yokken hangi ürünün kim tarafından, nasıl, hangi fiyatla alınacağı belli değilken çiftçi adeta niçin, nasıl ekeceğini bilmezken bugün neden bu araziyi ekmediğinin tanımını yapmadan, sorununu ortaya koymadan, çözümünü ortaya koymadan böyle bir yönetmeliğin ancak arazi işgali ve araziye el koyma anlamı taşıyacağını hepimiz net bir şekilde görmüş bulunuyoruz. Bu yönetmelik adeta çiftçinin koşulsuz, gerekçesiz bir şekilde arazisine el koymayı doğurabilir.

35 bin operasyon, 825 terörist! 35 bin operasyon, 825 terörist!

“BU, SAÇMA SAPAN BİR ANLAYIŞ”

En önemli temel meselelerden biri bu. Şunu söylemeye çalışıyor. Diyor ki, eğer bizden çok talepli olursa bir arazi için en yüksek fiyatı veren... Bu nasıl bir şey, nasıl bir ahlaksızlık? Bir arazide ekilecek ürünün geliri, gideri bellidir. Sen bu araziyi makul bir şekilde planlarsın. Gelir gider, alacağın fiyatı da belirlersin, ortaya çıkarsın. Şu anda tarımda yaşanan büyük arazi kiralama kaosunu adeta devlet kendi eliyle, arazi tespit komisyonu eliyle yapacak. Bu saçma sapan, karşılığı olmayan bir anlayış. Oturalım, değerlendirelim. Küçük çiftçiye, köyün çiftçisine, köy kalkınma kooperatifine, yanı başındaki komşuya olmak koşuluyla, ekilecek ürünün adının belirlenmesi koşuluyla, alacağının belirlenmesi koşuluyla, alacağın fiyatın belirlenmesi koşuluyla, maliyetlerin ortaya çıkmasıyla birlikte hareket edilsin. Bu yönetmelik ne yazık ki yine yoksul, yine dar gelirli, yine arazi mülkiyetini çözmemiş, yine küçük çiftçinin arazisine el koymayı gerektirir ki, kabul etmiyoruz.”

Kaynak: anka