Son günlerde kamuoyunun gündeminde yer alan tüketim boykotlarıyla ilgili hukuki süreçler merak konusu olurken, Avukat Kübra Demir konuya ilişkin açıklamalarda bulundu. Demir, boykotun bireylerin temel hak ve özgürlükleri çerçevesinde değerlendirilebileceğini belirtti.
"DEMOKRATİK BİR TEPKİ BİÇİMİ"
Demir, Anayasa’da yer alan ifade özgürlüğü, düşünceyi açıklama ve yayma hakkı kapsamında, bireylerin tüketim alışkanlıklarını belirleme veya toplu halde bazı ürünleri kullanmama yönündeki tercihlerini dile getirmesinin hukuken korunabileceğini ifade etti. “Boykot, şiddet içermediği ve kamu düzenini bozmadığı sürece, demokratik bir tepki biçimi olarak değerlendirilebilir” dedi.
Ancak boykot çağrısının içeriğine dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Demir, “Eğer çağrılar doğrudan halkı suça tahrik, kin ve düşmanlığa sevk edecek şekilde yapılırsa veya kamu güvenliğini tehdit edecek nitelikte olursa, bu durumda yasal yaptırımlar gündeme gelebilir” açıklamasında bulundu.
"TOPLU EYLEMLER VE PROTESTO YÖNTEMLERİ HUKUKİ SINIRLAR İÇİNDE KALMALI"
Toplu eylemlerin ve protesto yöntemlerinin hukuki sınırlar içinde kalması gerektiğine dikkat çeken Kübra Demir, bireysel tüketim tercihleri üzerinden yapılan boykotların ise doğrudan bir ceza yaptırımı gerektirmeyeceğini belirtti. “Kişiler, bireysel iradeleri doğrultusunda alışveriş yapmama veya bir ürünü kullanmama kararı alabilir. Bu, anayasal haklar içerisinde yer alan ekonomik tercih özgürlüğü kapsamında değerlendirilir” dedi.
